| Herkesin doğal bir şekilde uyanıp başka bir yerde olduğunu biraz yaşlandığını ya da başka bir giysi giydiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | أنه من الطبيعى أن يستيقِظ الناس ليجدوا أنفسهم فى مكانٍ آخَر, أو أكبَر سِنّاً, او يرتدون ملابِس أُخرى. |
| Ben hep diğer insanların da doğal bir şekilde uyanıp başka bir yerde olduğunu, başka bir giysi giydiklerini ya da biraz yaşlandıklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | كُنتُ أعتقِد دائماً أنها مسألة طبيعية أن يجِد الناس أنفسهم فى مكانٍ آخَر, أو يرتدون ملابِس أُخرى. أو أكبَر سِنّاً. |
| Annenin azaldığını hayal etmen gerekiyor, kurtların etini yediğini, kemiklerinden başka bir şey bırakmadıklarını. | Open Subtitles | سيجدُ تاجراً آخَر بنهاية اليوم و يتعاطى حسناً، نعم. لا بأس |
| Ne yapman gerekiyorsa onu yap ama bana başka bir teşhis koy. | Open Subtitles | تقومينَ بما عليكِ، لكن تُخبرينني بقرارٍ آخَر |
| Eşyalarına başkasının dokunmasını istemiyormuş. | Open Subtitles | لا تُريدُ أيَّ أحدٍ آخَر أن يَلمَسَ أشيائَها |
| Bırakmakta özgürsün, başka bir iş bulabilirsin. | Open Subtitles | أنتَ حُرٌ في الاستقالَة و إيجادِ عملٍ آخَر |
| Yani bu yaşamış olduğun korku deneyiminin yerine başka bir şeyler yerleşti biliyor musun? | Open Subtitles | لِذا فإنَ كُلَ الخوف الذي مَرَرتَ بِهِ يجبُ أن يُستبدَل بشيءٍ آخَر تعلَم، عواطِف أُخرى |
| başka bir mahkûma olayı beraber gerçekleştirdiğinizi söylemiş. | Open Subtitles | أخبرَ سجيناً آخَر أنكَ و هوَ قُمتُما بالعملية معاً |
| Çalışmam lazım Tim. Elimden başka bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | لدي عمَل يا تيم ليسَ لدي أيُ شيءٍ آخَر الآن |
| başka bir şeye ait olursun. | Open Subtitles | تتوقَف عن كونِكَ إنساناً تُصبحُ جزءً من شيءٍ آخَر |
| Ona avantaj sağlayacak başka bir yöntem lazım. | Open Subtitles | لا بُدَ مِن وجودِ شيءٍ آخَر أَستطيعُ فِعلَه لإعطائِهِ الأَسبقية |
| Eğer sen beni işe almazsan, başka bir hapishane alır. | Open Subtitles | إذا لَم تُوظفني، سيقومُ بذلكَ سِجنٌ آخَر |
| Yedi yıl önce buraya gelen başka bir narkotik dedektifi vardı. | Open Subtitles | مُنذُ عِدّة سِنين، كانَ لدينا مُحَقِق في المُخدرات آخَر |
| Bazı kusurlar kabul edilemez mesela... bir papazın başka bir papazı sikmek istemesi. | Open Subtitles | و بَعضُ العُيوب ليسَت مَقبولَة، مِثل لِنَقُل قِسيساً يُريدُ مُجامَعَة آخَر |
| Ondan başka bir gizli polis göndermesini iste. | Open Subtitles | و اجعَلهُ يُحضِر مُحَقِقاً مُتَخَفياً آخَر |
| başka bir erkeğe de böyle hissedip hissetmediğini soruyorum. | Open Subtitles | أنا أسأَلُكَ إذا كُنتَ قَد شَعَرتَ بهذه الطَريقَة معَ رجُلٍ آخَر |
| Geride bırakacağınız iz başka bir insanın ruhuna işlemelidir. | Open Subtitles | يَجبُ أن تَكونَ العلامَة التي تُخَلِّفُها على روحِ شَخصٍ آخَر |
| Diğer bir değişle, bir cahil, başka bir cahili eğitemez, ve bir günahkâr başka bir günahkârı uyaramaz. | Open Subtitles | بِمَعنى آخَر، الجاهِل لا يُمكنهُ تَعليم جاهِلٍ آخَر و الخاطِئ لا يُمكنهُ لَومُ خاطِئٍ آخَر |
| Senin veya bir başkasının, seni bu karara zorladığımı düşünmesini istemem. | Open Subtitles | لا أُريدكَ أو أي أحدٍ آخَر أن تُفكِّر بأني أدفعُكَ لاتخاذِ هذا القرار |
| Tarağına başkasının saçını mı koydun? | Open Subtitles | هل قُمتِ بوضع شعَر شخص آخَر في الفُرشاة؟ |
| yardıma ihtiyacı olan birisi ve ona yardım edebilecek kapasitede birisi. | Open Subtitles | أحدٌ ما في مِحنَة، و أحدٌ آخَر لديهِ القُدرَة على مُساعدَتِه |
| Temiz olduğundan filan. Peki. Bir tane daha. | Open Subtitles | حسناً، سُؤالٌ آخَر |