| Sizi dışladığımızın farkındayız ve alışveriş merkezindeki ininizi de yok ettiğimiz için üzgünüz. | Open Subtitles | نعلم أننا دعوناكم جميعاً بالشاذين ونحن آسفون على حرق على المتجر في المول |
| Geciktiğimiz için üzgünüz, ama birileri giriş yapmaya bayılıyor. | Open Subtitles | آسفون على التأخير, ولكن أحدنا يحب الظهور بشكل لائق |
| Seni böyle rahatsız ettiğimiz için üzgünüz. Sana eski evin hakkında birkaç şey soracaktık da. | Open Subtitles | آسفون على إزعاجك لكننا نريد أن نسألك عنبيتكالقديم. |
| Tamam, yeni testler temiz olduğunu gösteriyor. Hata için özür dileriz. | Open Subtitles | "بعد خمسين دقيقة" إعادة الاختبار يقول أنك نظيفة آسفون على الخطأ |
| Test için özür dileriz, ama emin olmak için yaptık. | Open Subtitles | نحن آسفون على هذا الأختبار ، لكن كان علينا ان نكون متأكدين |
| Şu büyük çaptaki istila olayı için kusura bakmayın. | Open Subtitles | نحن آسفون على هذا الغزو الخاطىء. |
| Karanlıktan dolayı üzgünüz ama ışıklara izin verilmiyor. | Open Subtitles | حسناً، إننا آسفون على الظلام بالصورة فلقد تم منع تشغيل الأنوار هناك. |
| Belki de anne-babası yaptıklarından pişmandır. | Open Subtitles | من المحتمل أن أهلها آسفون على هذه الفعله الآن |
| Evet, anlaşmanı batırdığımız için üzgünüz ama bu işten öte bir şeydi. | Open Subtitles | نعم , نحن آسفون على تخريب صفقتك لكن هذا الامر تجاوز العمل انه أمر خاص |
| Sizi bütün gün evden uzakta tuttuğumuz için üzgünüz, hele de yaşananları düşünürsek. | Open Subtitles | آسفون على إبعادك من منزلك طوال اليوم خاصةً بما حدث |
| Seni bir gün boyunca o odaya kilitlediğimiz için üzgünüz. Ama şu anda, gitmen lazım. | Open Subtitles | آسفون على حبسك ليوم لكن عليك أن تغادر الآن |
| Uğradığımız için üzgünüz ama barbekünüzün kokusunu aldık ve dayanamadık. | Open Subtitles | آسفون على المداهمة لكننا إشتممنا رائحة شوائك و لم نقدر على المُقاومة |
| Seni bir gün boyunca o odaya kilitlediğimiz için üzgünüz. Ama şu anda, gitmen lazım. | Open Subtitles | آسفون على حبسك ليوم لكن عليك أن تغادر الآن |
| Sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz Bayan Hudson. | Open Subtitles | آسفون على إزعاجك، آنسة هدسون ليلةسعيدة. |
| Çok fazla gürültü yaptığımız için üzgünüz. | Open Subtitles | نحن آسفون على إحداث تلك الفوضى. |
| Adamım, seni postaladığımız için özür dileriz. - Bizi affetmeni istiyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نريد أن نقول أننا آسفون على إخراجك في الماضي، ونحن نود مغفرتك |
| Biz de son derece normal telefonlarımızı şarj ederek tuhaf derecede hassas olan karavanını helak ettiğimiz için özür dileriz. | Open Subtitles | و نحن آسفون على أن شحننا لهواتفنا الطبيعيه قام بتدمير منزلك المتنقل الهش بشكل غريب |
| Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz, önümüzdeki dönemde burada yaşayacağız mümkünse bazı ölçümler alabilir miyiz merak ediyorduk. | Open Subtitles | آسفون على ازعاجكم لكننا سوف نسكن هنا الفصل القادم لذا كنا نود أن نعرف إن كان بوسعنا أخذ بعض القياسات |
| Şu büyük çaptaki istila olayı için kusura bakmayın. | Open Subtitles | نحن آسفون على هذا الغزو الخاطىء. |
| Verdiğimiz rahatsızlık için kusura bakmayın, baylar. | Open Subtitles | . آسفون على الإزعاج، أيُّها السادة |
| "sivil zayiatinız için çok üzgünüz büyükanneyi 25 dakika erken öldürdüğümüz için kusura bakmayın" der mi? | Open Subtitles | ...آسفون على الضحايا" آسفون أننا قتلنا أهاليكم "قبل 25 دقيقة من موعد وفاتهم؟ لا. |
| Kayıplarınızdan dolayı üzgünüz. | Open Subtitles | آسفون على خسارتهم |
| Belki de anne-babası yaptıklarından pişmandır. | Open Subtitles | من المحتمل أن أهلها آسفون على هذه الفعله الآن |