| İzninizi almadığım için, özür dilerim. Umarım, kral kobra gibi kral olur bu. | Open Subtitles | آسف لأنّني لم أطلب إذنكم، أتمنى ان يناسبكم ذلك |
| Senden bir parça dürüstlük beklediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنـا آسف لأنّني توقعت القليل من الصدق من جهتك |
| Seni rahatsız ettiğim ve eşini üzdüğüm için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنّني وضعتُكَ في ذاكَ الموقف أو ربما تكون مستاء مني. |
| Oradaki Kuklacı Gary'e aşık olmayan tek kişi ben olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأنّني الوحيد الذي ليس مغرماً بالسيّد غاري بوبينز. |
| Sana haber veremediğim için üzgünüm ama biraz meşguldüm. | Open Subtitles | آسف لأنّني لم أبقيك في دائرة الضوء فقد كنتُ مشغولاً نوعاً ما |
| Buraya getirdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمعٍ ، أنا آسف لأنّني أحضرته إلى هنا |
| İşlemlerde usulsüzlük yaptığım için özür dilerim, ama-- | Open Subtitles | آسف لأنّني حِدتُ عن النظام، ولكن... |
| Senden şüphe ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لأنّني شككتُ بك |
| "Yalan söylediğim için özür dilerim." | Open Subtitles | أنا آسف لأنّني كذبت. |
| "Sevgili Johnny, sana yumruk attığım için özür dilerim. | Open Subtitles | "عزيزي جوني، آسف لأنّني لكمتك. |
| Lila, seni kendimden uzaklaştırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | (ليلى)، إنّي آسف لأنّني أبعدتك |
| Sana bu kadar sert davrandığım için özür dilerim Nathan. | Open Subtitles | آسف لأنّني كنت قاسياً عليك (ناثان) |
| Senin, olmamı istediğin biri gibi olmadıgım için.. ..üzgünüm. | Open Subtitles | إنّني آسف لأنّني لم أكون كما تمنيتني أن أكون. |
| Ufak yolculuğumuzdan bahsetmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأنّني لم أخبرك بأمر الرحلة البريّة |
| Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً , أنا آسف لأنّني خيّبتُ آمالكِ |
| Marge, o filmi iPod'una yüklemeyi başaramadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | (مارج)، آسف لأنّني لم أعرف كيف أنسخ هذا الفيلم على مفكّرتك |