| Evdeyken, fıstık ezmesiyle beraber yerim. | Open Subtitles | في البيت آكلهم مع مربة الفول الفستق |
| O kadar şirinsiniz ki. yerim sizi. | Open Subtitles | -إنهم لطيفون جدا" لدرجة انني قد آكلهم |
| Kendi kulaklarımı koparır yerim. | Open Subtitles | يمكن أن أخلع أذنيّ و آكلهم |
| Ya gref yapmayı öğreneceğim ya da eve gidip jelibon ayıcıklara sevgilimin ismini verip onları yiyeceğim. | Open Subtitles | إما هذا أو أذهب للمنزل وأذكر أسماء أصدقائي السابقين بحلوى الدببة ثم آكلهم |
| Hepsini yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف آكلهم جميعاً حاذف الترم |
| Onları yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف آكلهم |
| Ve onları pencereden koparmak ve yemek! Evet, onları yemek! | Open Subtitles | ظهرت امام النافذة بعض المؤخرات وان آكلهم نعم آكلهم |
| Evet, onları yemek! Ve sıçramak, sıçramak, sıçramak! | Open Subtitles | ظهرت امام النافذة بعض المؤخرات وان آكلهم نعم آكلهم |
| İş kavgaya dönüşünce, onları çiğ çiğ yerim. | Open Subtitles | عندما نتقاتل، سوف آكلهم |
| Böylece onları yemek zorunda kalmadım. | Open Subtitles | حتى لا اضطر الى أن آكلهم |