| Hayır, biz sadece istasyonda bu teçhizat tutmak istiyorum Biz böylece boru sonu yok gibi uzun. | Open Subtitles | كلا ، علينا فقط أبقاء المنصة بموقعها بقدر ما نمكن ، طالما الأنبوب لم ينفجر |
| Bu sürüyü bir arada tutmak için sana güveniyorum, parçalamak için değil. | Open Subtitles | اعتمدت عليك لتساعدني في أبقاء هذا القطيع متماسك وليس ان تمزقه |
| Evet, evet, varlığımızı insanlardan gizli tutmak. | Open Subtitles | نعم .. نعم .. أبقاء وجودنا سرى عن البشر |
| Amacım tuvaleti temiz tutmak. | Open Subtitles | هدفي هو أبقاء دورة المياهِ نظيفة |
| Çocuklarımız çıkabilsin diye sokaklarımızı güvende tutmak ve... | Open Subtitles | أبقاء شوارعنا آمنة حتى يستطيع ...الأولاد الذهاب بحرية |
| Kyle ve ben, kıvılcımı hayatta tutmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz. | Open Subtitles | (كايل) وأنا نفعل ما بوسعنا من أجل أبقاء شعلة حُبنا متوهجة |
| Değerli gemini elinde tutmak istiyorsan konuşmaya başla. | Open Subtitles | أتريد أبقاء سفينتك الثمينة ابدأ بالتحدث |
| Eşyalarını derli toplu tutmak gibi. Al bakalım aşkım, değneğin. | Open Subtitles | مثل أبقاء الأشياء مرتبة |
| Siz her gün işten dönene kadar en büyük görevim Luke'u hayatta tutmak. | Open Subtitles | لحين ان تعودي من العمل إلى البيت كل يوم أن عملي الوحيد هو أبقاء (لوك) حياً |