| Gece yarısına kadar bir pilici takip etmem gerekiyor. Dedektifçilik oynama. | Open Subtitles | يجب أن أتتبع فتاة حتى منتصف الليل لا تلعبا دور المحققين |
| Gece yarısına kadar bir pilici takip etmem gerekiyor. Dedektifçilik oynama. | Open Subtitles | يجب أن أتتبع فتاة حتى منتصف الليل لا تلعبا دور المحققين |
| - Tanınmış bir restoran eleştirmenini takip etmiyorum, eğer onu düşündüysen. | Open Subtitles | بالتأكيد لا أتتبع كاتب مقالات للمطاعم إذاكان ذلك ما تفكر به |
| -Birini izliyorum, dedim. Bilet almadan olmaz. | Open Subtitles | لقد قلت لك بأنني أتتبع شخصًا ما - ليس قبل أن أرى تذكرتك- |
| Sizin değil, şu çocukların peşinden geldim. | Open Subtitles | لم تكن أنت. لقد كنت أتتبع هؤلاء الفتيان. |
| Bu benzerlik iplerini aynı ekmek ufantısı izleri gibi aradığım şeyleri bulmak için takip etmek. | TED | بحيث أتتبع تلك التشابهات كفتات الخبز لأعثر بالضبط على ما أبحث عليه. |
| Sadece kayıp sesimi takip etmedim, daha faydalı olabilmek için seçim yaptım. | TED | لم أتتبع صوتي المفقود فحسب، ولكن كان أيضًا لدي الاختيار لجعل نفسي ذات فائدة. |
| Kardaki izlerini takip etmeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد هربت,و حاولت أن أتتبع اثارها في الثلج |
| Bütün bir yıl bu şeyleri takip ettim. | Open Subtitles | لمدة سنة كاملة الآن.. كنت أتتبع هذه الأشياء |
| Ben inancı olmayan birini takip etmem. | Open Subtitles | لا يمكننى ان أتتبع شخص ما ليس لديه عقيده راسخه |
| Hala cep telefonu taşıyorlar ve sinyali takip ediyorum. | Open Subtitles | ما زال لديهم الهاتف الخلوي و أنا أتتبع الإشارات |
| Adamları haftalardır takip ediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أتتبع هؤلاء الاشخاص لعدة اسابيع. |
| Onu bulmaya çalıştığım ilk yol sadece parayı takip etmek oldu. | Open Subtitles | الطريقة الأولى التي استخدمتها .للبحث عنه ، أن أتتبع الأموال |
| Yumurtlama takvimi aldım. Şimdi bir de annemin aylık döngüsünü takip edeceğim. | Open Subtitles | لقد قمت بشراء تقويم للتبييض عليّ أن أتتبع موعد دورتها |
| Genellikle yalnızca senin yönlendirmelerini takip ediyorum. | Open Subtitles | أنت مخبر جيد أنا في الأغلب أتتبع خيوطك فقط |
| Maceralarını gazetelerden takip ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتتبع مغامرتك من خلال قراءتي للصحف |
| Her delili takip etmezsem nasıl bir dedektif olurum? | Open Subtitles | أي نوع من المحققين سأكون إذا لم أتتبع كل خيط؟ |
| Hareketlerini takip ediyordum ama sinyallerini bu sabah Titan'ın batısında kaybettim. | Open Subtitles | كنتُ أتتبع تحركاتهم، لكن هذا الصباح، الإشارة توقّفت هنا، غرب "تايتن". |
| Henüz yok, hâlâ güvenlik elemanlarını izliyorum. | Open Subtitles | ليس بعد، لازلت أتتبع فريق حراسته |
| Piron telefonlarından gelen birçok mesaj ve konuşmaları izliyorum. | Open Subtitles | انا أتتبع الكثير من زحان الهواتف و الملفات "القادمة من هواتف "بيرون |
| Reddington'ın peşinden 5 yıldır gidiyorum ve defalarca güvenilir bir görülme olayının olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | " لقد قضيت 5 سنوات وأنا أتتبع " ريدينجتون وأستطيع العد على يد واحدة عدد المرات التي حصلنا فيها على رؤية ذات مصداقية له |
| Renklere olan tutkumuzun izini sürdüm, bazı araştırmacılar, bunun evrimimizle bir bağlantısı olduğunu bulmuş. | TED | حسنًا، عندما بدأت أتتبع حبنا للألوان، وجدت أن بعض الباحثين يرى اتصاله بتطورنا. |
| O günler geçti artık. Max a yakında onunla bağlantı kuracağımı söyle. Bir ipucunun peşindeyim. | Open Subtitles | تلك الأيام إنتهت الآن ، أخبر (ماكس) بأنني سأتواصل معها قريباً أنا أتتبع أثراً ما |