| Bekle bir dakika. Sıçıyorum. Sadece Sıçıyorum. | Open Subtitles | أنتظرى أنا أتغوط لازلت أتغوط لا يوجد شئ تقلقى منه كل شئ أنتهى |
| Yeşil Sıçıyorum lan, ve günde üç kez.. Koşu yapıyorum, çünkü uygulamakla ne kazanacağımı biliyorum. | Open Subtitles | إنّي أتغوط غائط أخضر وثم أجري 3 مرات باليوم لأنيّ أعرف كيف يكون الإنجاز. |
| Pardon. kakamı yapayım demek istedim. | Open Subtitles | أنا آسف، أتغوط عليكِ قصدت أن أتغوط عليكِ |
| Heyecandan altıma sıçacağım neredeyse. | Open Subtitles | كدت أتغوط في سروالي من شدة الإثارة |
| Ve ikincisi, sıçmam gerekiyordu. | Open Subtitles | و الثانية هي : أحتاج لأن أتغوط بشدة |
| Hey, herkes, bana baksın. kaka yapıyorum! | Open Subtitles | هــي،أيـها الجـميع أنظـروا إلـي أنـا أتغوط |
| Tüm gün gerilip uyumaktansa sıçıp ağlamayı tercih ederim. | Open Subtitles | أُفضِل أن أتغوط و أبكي . بدلا من التوتر و أخذ قيلولة في كل وقت |
| Hayaletin teki açarsa telefonu, altıma sıçarım söyleyeyim. | Open Subtitles | الشبح قام بالجواب على الهاتف سوف أتغوط على سروالي |
| Yarın ne zaman sıçmayı düşündüğümü de söylemeli miyim? | Open Subtitles | أينبغي علي أن أخبرك إن خططت بأن أتغوط غداً |
| Pısırığın teki ne zamandan beri bok yapmaya süre konuldu? | Open Subtitles | أنا مستعجل أنا أتغوط ومنذ متى والتغوط له وقت ؟ |
| Sana ne satmaya çalıştı? Sıçıyorum. | Open Subtitles | كانت تحاول أن تبيع لك ماذا ؟ أنا أتغوط |
| John, günde 20 kez falan Sıçıyorum! Götüm öldürüyor beni! | Open Subtitles | جون)، أنا أتغوط عشرين مرة باليوم) مؤخرتي تؤلمني للغاية |
| Kral Midas gibiyim, tahtıma altın Sıçıyorum. | Open Subtitles | مثل "ميداس"، أتغوط طوب ذهبية على عرشي. |
| Tekrar söylüyorum. Daha önce evimde hiç kakamı yapmadım. | Open Subtitles | أنا سأقولها مجدداً لا أتغوط ابداً في منزلي الخاص |
| Benim masaya kakamı yapmamdan daha kötüsü ne, biliyor musun? | Open Subtitles | تعلمين ما الأسوأ من رؤيتكِ لي أتغوط على الطاولة؟ |
| Benim senin kakamı yaptığımı gördüğünü bilmem. | Open Subtitles | معرفتي أنكِ شاهدتني وأنا أتغوط على الطاولة. |
| - Kaçılın, sıçacağım! - Hayır, Bart! | Open Subtitles | أفسحوا الطريق علي أن أتغوط - (كلاّ يا (بارت - |
| Ve ben o klozetlerden birinin içine sıçacağım. | Open Subtitles | وأريد أن أتغوط على واحد منهم |
| Uyuduğum yere sıçmam Bay Hanson. | Open Subtitles | أنا لا أتغوط مكان ما أنام يا سيد (هانسون) |
| Abi, sıçmam gerekiyor. Al bakalım. | Open Subtitles | أخي, علي ان أتغوط, تفضل |
| Beni ilk defa, kendi başıma kaka yaptığımda alkışlamışlardı. | Open Subtitles | أول مرة أتغوط , كان شعورا غريبًا |
| Umarım sorun olmaz, sıçıp gideceğim. | Open Subtitles | إن لم يكن لديك مانع، يجب أن أتغوط. |
| Nereye istersem oraya sıçarım amına koyayım. | Open Subtitles | أستطيع أن أتغوط في أي مكان أريده |
| Çocukluktan beri hep evin içine bi yerlere sıçmayı severdim | Open Subtitles | لأننى صعقت نفسى حوالى خمس مرات من قبل... ولم أتغوط تماما لقد كان مجرد ريح |
| Pısırığın teki ne zamandan beri bok yapmaya süre konuldu? | Open Subtitles | أنا مستعجل أنا أتغوط ومنذ متى والتغوط له وقت ؟ |
| Ben bile sıçabilirim döşemelere. | Open Subtitles | قد أتغوط على جميع أرضيات الرخام |