| Çünkü kayıtlara göre, o iyi bir polis ve görev sırasında vuruldu. | Open Subtitles | لأن في السجّل، كان شرطي جيّد قُتل أثناء أداء الواجب |
| Sanki görev sırasında olmuş gibi." | Open Subtitles | و كأنها حدثت أثناء أداء الواجب |
| Sanki görev sırasında olmuş gibi." | Open Subtitles | و كأنها حدثت أثناء أداء الواجب |
| Decker kalp krizinden ölmüş, görev sırasında değil. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} (ديكر) توفي جراء نوبة قلبية، وليس أثناء أداء الواجب. |
| Bir itfaiyeci görev başında ölür, bizler sarsılırız. Kalplerimiz kırılır. | Open Subtitles | إطفائي يموت أثناء أداء الواجب نحن مفجوعين من الأمر وقلوبنا متألمه |
| görev başında bunu söylemek zorunda kalacağım hiç aklıma gelmezdi ama... ..bu vajinanın ruhsatı kimde? | Open Subtitles | حسناً لم أعتقد أني سأقول هذا أثناء أداء الواجب لكن إلى من يعود هذا العضو الأنثوي ؟ |
| görev başında bunu söylemek zorunda kalacağım hiç aklıma gelmezdi ama... ..bu vajinanın ruhsatı kimde? | Open Subtitles | حسناً لم أعتقد أني سأقول هذا أثناء أداء الواجب لكن إلى من يعود هذا العضو الأنثوي ؟ |
| Maalesef görev başında öldürüldü. | Open Subtitles | "ويؤسفني أنّه قُتل أثناء أداء الواجب" |