| Mükemmel bir Fırtına sırasında kataramanın pruvasında dikilirken yüzüne su serpintisinin çarpması gibi bir şey. | Open Subtitles | أنه كـ الوقوف على قوس بـ متن زورق و أنفجر برذاذ أثناء العاصفة |
| Fırtına sırasında, babam bir sütunun altında mahsur kaldı. | Open Subtitles | أثناء العاصفة علق أبي تحت أحد الأعمدة |
| Rüzgar, yağmur, şimşek! Kuşlar uçuyordu! Hem de fırtınada! | Open Subtitles | الرياح والمطر والبرق، والطيور كانت تطير أثناء العاصفة |
| Rüzgar, yağmur, şimşek! Kuşlar uçuyordu! Hem de fırtınada! | Open Subtitles | ،الرياح والمطر والبرق والطيور كانت تطير أثناء العاصفة |
| fırtına esnasında ne olduğuna dair hiçbir fikrimiz yoktu. | TED | ولم نكن نعلم ماذا يحدث هناك أثناء العاصفة |
| fırtına esnasında başka kötü haberlerde aldık, diğer bir dağcı Beck Weathers karlara gömülmiş ve ölmüştü. | TED | ومن ثم سمعنا أنباء سيئة أثناء العاصفة .. وهي أن " بيك ويذيرز " وهو متسلق آخر قد إنهار في الثلج وفارق الحياة |
| fırtına esnasında çatıya çıkmaman konusunda uyarmıştım ama beni dinlemeyip "işleri halletme isteği içinde" olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد نصحتك ألّا تُرمِمَ السقف أثناء العاصفة ولكنك رممته بالرغم من ذلك "لأن لديك "نظرية إنجاز الأمور |