| Saldırganın elinden kurtulmaya çalışırken kendini yaralamış, ama kendi deri dokusuna ek olarak, tırnak uçlarında yabancı bir DNA da buldum | Open Subtitles | فعلت هذا بنفسها أثناء محاولتها إزالة يدي المعتدي، لكن في حالة نسيج جلدها عثرت أيضاً على حمض نووي أجنبي تحت أظافرها |
| Kaçmaya çalışırken öldürülmüş gibi gösterebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نجعل الأمر يبدو وكأنّ السجينة قُتِلت أثناء محاولتها الهرب |
| Ya da belki seni özgür biri yapmaya çalışırken hiçbir şey öğretmedi. | Open Subtitles | أو ربّما أثناء محاولتها جعلكِ انسانة مستقلّة... لم تقم بتعليمكِ أيّ شيء |
| Seni St. Agnes'e bırakan kadın annen değilmiş ama seni korumaya çalışırken öldürülmüş. | Open Subtitles | العميلة التي سلمتكِ لملجأ (سانت أجنس) لم تكن والدتكِ ولكنها لقيت حتفها أثناء محاولتها حمايتكِ |