| Bu "staj" adlı terimi biz, Endüstri olarak, senin gibi Misafirlik Programı'na giren insanlar için kullanırız. | Open Subtitles | . إذن هذا تدريب، مصطلح يُستخدم في الصناعة من أجل الأشخاص الذين يخضعون لبرامج الإقامة |
| - Birlikte çalıştığınız diğer insanlar için mi? | Open Subtitles | هل هي من أجل الأشخاص الآخرين الذين تعمل معهم ؟ نعم، في الواقع، أجل |
| İkimiz de sevdiğimiz insanlar için, ne gerekiyorsa yaparız. | Open Subtitles | كلانا سيبذل ما في وسعه . من أجل الأشخاص الذي نحب |
| Güçlü insanlar için başka bir karargâh kurduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | ،نعتقد أنه يبني قاعدة أخرى .من أجل الأشخاص أصحاب القدرات |
| Güçlü insanlar için başka bir karargâh kurduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | ،نعتقد أنه يبني قاعدة أخرى .من أجل الأشخاص أصحاب القدرات |
| Bazen sevdiğin insanlar için ummadığın şeyler yaparsın. | Open Subtitles | أحياناً تفعل أشياء لم تتوقعها قط من أجل الأشخاص الذين تحبهم. |
| Burasının dans hareketlerinde yardıma ihtiyacı olan ve Ulusal'ı kazanmak isteyen insanlar için olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن هذه التمارين من أجل الأشخاص الذين يحتاجون القليل من المساعدة في حركات رقصهم ويريدون الفوز في المسابقة الوطنية |
| Sadece sizin gibi insanlar için ama. | Open Subtitles | من أجل الأشخاص الذين مثلكم فقط |
| Sadece Valentine için değil, sakladığı insanlar için de geliyorlar. | Open Subtitles | (انهم ليسوا قادمين فقط من أجل (فالنتاين انهم قادمين من أجل الأشخاص الذين كان يخبؤهم أيضا |