| Oh, biz parti yapmaya geldik. Parti için kalmak istiyoruz. | Open Subtitles | لقد حضرنا من أجل الحفلة و نودّ أن نبقى من أجلها. |
| Dooey, Parti için durup krema almamız gerekiyor. | Open Subtitles | دوي علينا التوقف لشراء بعض الزغب المخفوف من أجل الحفلة |
| - Bununla hemen ilgilenmem lazım. - Seni yarın akşam Parti için alırım. | Open Subtitles | يجب أن أعتنى بهذا الآن سوف أمر عليكى غدا من أجل الحفلة |
| Başka bir gün herşeyi anlatırım. Ama bu gece, bir Parti için üstümü değişmem lazım. | Open Subtitles | سأخبرك يوماً ما عن كل شيء و لكن الليلة عليَ أن أتأنق من أجل الحفلة |
| - balo için smokin kiralayacağım. | Open Subtitles | إسمع، عليك أن تستأجر لك بدلة من أجل الحفلة. |
| Dün geceki Parti için teşekkür ederim. | Open Subtitles | فقط أردت قول شكراً من أجل الحفلة المفضلة ليلة أمس. |
| Hayır, annem Parti için bir şeyler almamı istemişti. | Open Subtitles | لا ، عليّ الذهاب للتسوق لأمي من أجل الحفلة |
| Bana üvey annesinin verdiği Parti için bir elbise... | Open Subtitles | سيشتري لي فستان من أجل الحفلة التي تقيمها زوجة أبيه |
| Parti için bir kıyafete ihtiyacı olacağını düşündüm. | Open Subtitles | فكّرت في أنّها احتاجت لثوبٍ من أجل الحفلة |
| Şu anda okulda ama Parti için ziyarete gelecek. | Open Subtitles | إنه بالمدرسة الآن لكنه سيأتي لزيارتنا بعد 4 أيام من أجل الحفلة |
| Anne, bu akşam Parti için kalamam, biliyorsun. Ne diyorsun ya? | Open Subtitles | أمي، تعلمين أنه لا يمكنني البقاء من أجل الحفلة الليلة |
| Gidip Parti için yiyecek alalım biz. | Open Subtitles | لِمَ لا نذهب و نحضر الطعام من أجل الحفلة |
| Bu arada Parti için pasta yapmak istiyorum. | Open Subtitles | بالمناسبة، أريد أن أخبز قالب حلوى من أجل الحفلة |
| Bu kadarı Parti için yeterli olur. | Open Subtitles | هؤلاء سيكونون جيديين من أجل الحفلة. |
| - Parti için getirtmeliyiz. | Open Subtitles | لكن علينا استئجارهم من أجل الحفلة |
| Parti için para da aldım. | Open Subtitles | أجل. مع القليل من المال من أجل الحفلة |
| Parti için birkaç görüşme yapacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأقوم ببعض الإتصالات من أجل الحفلة |
| Parti için en dehşet kostüm bende. | Open Subtitles | حصلتُ على ملابس مثيرة من أجل الحفلة. |
| Herkes Parti için giyinmeye gidiyor. | Open Subtitles | الكل غادر للحصول على ثوب من أجل الحفلة |
| Parti için hazırlanmalıyız. | Open Subtitles | يجبُ علينا أن نستعدَ من أجل الحفلة. |
| Bana, balo için gelmemi istediğinizi söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرنى بأنكَ أمرت بهذا من أجل الحفلة. |