Sonunda bir başka randevu için bana bir fırsat mı veriyorsun? | Open Subtitles | إذن أخيراً سوف تمنحينني فرصة أخرى من أجل موعد آخر ، أليس كذلك؟ |
İyi gidiyor, aslında bir randevu için burdayım. | Open Subtitles | أنا بأفضل حال ، في الواقع أنا هنا من أجل موعد |
Sadece bir kadını randevu için aradın. | Open Subtitles | اتصلت بالمرأة من أجل موعد فحسب. |
Aslında seni buraya bir randevu için getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبّتُكَ إلى هنا من أجل موعد غرامي. |
- Rezalet bir randevu için iyi bir mekân? | Open Subtitles | -مكان جيد من أجل موعد سيئ؟ |