| Eve bir uçan daire ve başkanla el sıkışması için bir uzaylı getirebilirdin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تجلب إلى البيت الطيران الصحن وله أجنبي تصافح مع الرئيس. |
| Arkadaşlarına Lilith'in bir uzaylı olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | نعم، أخبرَ كُلّ أصدقائِه الذي ليليث أجنبي. |
| Kıyamet gününden sonra yaşamayı başaracak olan uzaylı insan melezini. | Open Subtitles | أجنبي / إنسان الهجينة التي يمكن أن تنجو من المحرقة. |
| Yani, Schumann'ın kaçak bir yabancı tarafından kurtarılmasını mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريد ان يتم انقاذ شومان بواسطة أجنبي غير شرعي؟ |
| Beşinci sınıftayken bir yabancıya veya mahkuma yazmak zorundaydın. | Open Subtitles | سابقا في الدرجة الخامسة، كان عليّ أن أكتب إما إلى أجنبي أو سجين. |
| Eğer bir Hintli ringde bir yabancıyı yenerse seyirciler boş tribünleri doldurur. | Open Subtitles | إن قام مصارع هندي بتثبيت أجنبي فى تلك الحلبة ستملأ الجماهير هذه المدرجات الخاوية |
| Yeni birisiyle çıkıyorsanız, her şey gözünüze yabancı gelebilir, özellikle de bir yabancıyla çıkıyorsanız. | Open Subtitles | عندما تواعد شخص جديد قد يبدو كل شيء أجنبي خصيصاً عندما تواعد شخصاً أجنبي |
| Ben karanıza çıkmış bir yabancıyım. | Open Subtitles | سيدتين آنستي آنسة، أنا أجنبي على شواطئكم |
| Küp'ün enerjisinin, herhangi bir insan ya da uzaylı bir ırk tarafından saptanmaması için kullanılan mükemmel bir yöntem. | Open Subtitles | أي يُتقنُ الطريقَ لإخْفاء طاقتِه مِنْ أَنْ يُكتَشفَ مِن قِبل أي واحد بدلاً عن ذلك، أيّ نوع أجنبي على خارج. |
| Elimizde kişiden kişiye kendi isteğiyle gezebilen bir uzaylı varlık olabilir. | Open Subtitles | ربما هناك وجود أجنبي في أيدينا قادر على التحرك من شخص لآخر |
| Bir uzaylı bu şehirde bir taksi bulamaz mı? | Open Subtitles | ماذا؟ أجنبي لا يستطيع الحصول على سيارة أجرة في هذه المدينة؟ |
| Sizin şu garip uzaylı feromonlarınız yüzünden doğruyu söylemek gerekirse ben sizinki gibi bir burunla doğmadım. | Open Subtitles | كل شيء غريب , أجنبي و فيرومونات و بكل صراحة لم آتي لهذا العالم بتلك المعرفة. |
| Bir dakika, senin Dag olduğunu ve de Dag'in kılığına girmiş bir uzaylı olmadığını nereden bileceğim? | Open Subtitles | انتظر لحظة. كيف يمكنني تعرف انك داغ وليس أجنبي يرتدي جلد داغ و على انها نوع من دعوى اللحم؟ |
| İz bırakmayan, patlayan cinsten uzaylı metali. | Open Subtitles | مصنوعة من معدن أجنبي وهي متفجرة ولا يمكن تتبعها. |
| Birkaç gün önce tehlikeli bir yabancı istilacıyla yaptığımız savaştan muzaffer ayrıldık. | Open Subtitles | قبل بضعة أيام فقط، خرجنا منتصرين من معركة ضد غازٍ أجنبي خطير |
| Tuhaf görünümlü bebeklerdik, okuldaki yeni çocuk, bir yabancı. | TED | كنا أطفال غريبين طفل جديد في الحي ، أجنبي |
| Bir yabancıya kaçabileceğimden o kadar çok korktu ki, anladın mı? | Open Subtitles | لقد كانت خائفة ان اهرب ..بعيداً مع أجنبي ما |
| İki bavulu olan, açık renk saçlı, genç bir yabancıyı arayın. | Open Subtitles | إبحث عن أجنبي صغير شعرة فاتح و معة حقيبتين. |
| Bir yabancıyla evli olmanın başkan olmayı yasakladığı yasaya dayanarak kendisini diskalifiye etti. | Open Subtitles | على أساس قانون غامض وذلك بحظر أي شخص متزوج من أجنبي من أن يصبح رئيساً بورمياً. |
| Burada yaşayan bir yabancıyım, İngiliz'im. | Open Subtitles | لا، أَنا a أجنبي مقيم هنا مِنْ إنجلترا. |
| Ve bir Denizci olarak Amerika'yı iç ve dış düşmanlara karşı koruyacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | كجندي مشاة، حلفت يمينا للدفاع عن الولايات المتحدة الأمريكية ضد العدو سواء أجنبي أو محلي |
| Bu krallıkta yaşamayı öğrenen ilk ecnebi sen değilsin. | Open Subtitles | ..أنت لست أول أجنبي الذي تعلم طريقة العيش في هذه المملكة |
| Ailenizin diğer yabancılar gibi vatandaşlık testine girip göçmenlik sürecinden geçmesi gerekiyor. | Open Subtitles | عائلتك يجب أن تخوض اختبار المواطنة. و أن يذهبو إلى معالجة الهجرة. مثل أي أجنبي أخر. |
| Söylediğim şu, Mulder, uzaylılar tarafından kaçırılma diye bir şey yok. | Open Subtitles | الذي أقول، مولدر، بأنه ليس هناك مثل هذا الشيء كإختطاف أجنبي. |
| Her yabancının ölümünde dağılamaz. | Open Subtitles | لا يمكن للشخص أن ينهار على وفاة كل أجنبي |
| Bunu halletmen lazım. yabancısın, para kazanabilirsin. | Open Subtitles | أنت تحتاج أن تصلح هذا أنت أجنبي ولاتستطيع الحصول على المال |
| Geçen yıl Vadik'in operasyonu üstünde çalışan yabancı bir ajan epey ilerleme kaydetti. | Open Subtitles | السنة الماضية وكيل أجنبي عمل على إختراق عملية فاديك جعل تقدّم جيد جدا. |
| Hep göçmen olarak kalacaksın, nokta. | Open Subtitles | هنا دائمًا ستُعتبر أجنبي انتهى. |