| Gidip odayı rezerve edeyim. Sonra ararım. Tamam. | Open Subtitles | عليَّ أن اذهب و أحجز الغرفة, سأتصل بكِ لاحقاً. |
| Ben, Nick Larson ve bu gece, çok uzun sürmesini istemediğim müşteri toplantısından sonraya randevu almak istiyorum. | Open Subtitles | أنا نيك لارسون و التاريخ الذي أريد أن أحجز فيه هو الليلة بعد اللقاء مع الزبون و الذي آمل أنه لن يطول |
| Firma için şirket dairelerini ayarlamak benim işim. | Open Subtitles | حسناً وظيفتي أن أحجز كافة الشقق التعاونية لأجل الشركة |
| Tamam. Tamam. O zaman benim için standart bir odaya rezervasyon yapıp tabii bir de eğer mümkünse depoziti üç kredi kartına bölebilir misiniz? | Open Subtitles | حسناً، أتعلم ماذا، دعني أحجز غرفة عاديّة، ولو كان هذا ممكنا، أيمكنني أن أدفع التكلفة بثلاثة بطاقات؟ |
| Tomografi kafatası kanaması gösterdi. Ameliyathane ayarlayayım mı? | Open Subtitles | أظهر التصوير الطبقي نزفاً تحت الجافية، هل أحجز غرفة عمليّات؟ |
| Cumartesi günü için Hyderabad'a iki bilet ayarla. | Open Subtitles | . أحجز تذكرتين إلى "حيدر أباد" يوم السبت |
| Gel. Dinle, senin için ayırmamı istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | إسمع، هل تريدني أن أحجز لك شاهد قبر محدد؟ |
| Bu masayı sürekli rezerve etmek için kiminle konuşmalıyım? | Open Subtitles | مع من أتحدث لكي أحجز هذه الطاولة بشكل دائم ؟ |
| İkimize ayrı odalar rezerve ettirecektim ancak ellerinde sadece tek bir oda varmış. | Open Subtitles | كنت سوف أحجز غرف منفصلة إلا، بالطبع، كان هناك غرفة واحدة متوفرة. |
| Öyleyse kendisinden en yakın zaman için randevu almak istiyorum da. | Open Subtitles | لأنه أود أن أحجز موعداً .في أقرب وقت ممكن |
| Bu randevuyu almak için neler yapmam gerekti, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا فعلت لكى أحجز هذا الموعد ؟ |
| Hayır, seninle reçete için... bir görüşme ayarlamak istiyorum. | Open Subtitles | لا، ولكنربماأريدأن.. أحجز موعد معك من أجل وصفة طبية |
| Denize seferimize vakit ayarlamak için arıyordum ama sen bu işi oldukça zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | أحاول أن أحجز رحلتي البحرية القادمة لكنك تصعّب الأمر عليّ |
| Online rezervasyon yapmaya çalışıyordum ama bir çeşit ayı Teddy'e tıkladım ve şimdi emin değilim... | Open Subtitles | كنت أحاول أن.. أحجز على الموقع الإلكتروني لكني ضغطت على دبدوب من نوع ما |
| Yemeğe gitmek ister misin? rezervasyon yaptırabilirim. | Open Subtitles | تريدين الخروج إلى العشاء بإمكاني أن أحجز |
| - ...bir randevu ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | أتريدين أن أحجز لكِ موعداً؟ نعم في الـ 12: |
| - AO'nı ayarlayayım mı? | Open Subtitles | -هل مازلتي تريديني ان أحجز غرفة العمليات |
| Bizi bir masa ayarla. Hadi. | Open Subtitles | أحجز لنا طاولة. |
| Sana da bir tane ayırmamı ister misin? | Open Subtitles | أتريدني أن أحجز لك واحدة؟ |
| Bence hemen bir uçak bileti ayırt ve bir an önce oraya git. | Open Subtitles | أنا أود أن أحجز طائرة وأنزل إلى هناك حالاً بأقصى سرعة |
| İşlerimizi düzene sokmak biraz zaman alacak ama düğünden sonrası için bilet ayırtacağım. | Open Subtitles | سوف يستغرق منا بعض الوقت لنرتب امورنا، ولكن سوف أحجز تصريحا لبعد الزواج |
| İşin bittiğin zaman sana yer ayırayım mı? | Open Subtitles | هل أحجز لك مقعداً ريثما تعود ؟ |
| Kendimi o mahzene mühürlemem gerek. | Open Subtitles | يجب أنْ أحجز نفسي داخل ذلك القبو |
| Hanımefendi öğle yemeği rezervasyonu yaptırmadan önce randevusu olup olmadığını mı soruyor? | Open Subtitles | هل تريد سيدتي مني أن اسألك قبل أن أحجز لكِ أي موعد للغداء؟ |
| - Onun arkasında bir yer ayarlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أحجز لك مكاناً خلفه مباشرةً |