Nisan 1992'de bir gün mini eteği ve yüksek topuklu ayakkabılarıyla işe gitmek üzere yürüyordu. Bir bankada çalışıyordu. | TED | كانت ذاهبة لعملها في أحد أيام أبريل من عام 1992 .. بتنورتها القصيرة وحذائها ذا الكعب العالي. |
2011'de bir gün, işlediği suçlardan 10 yıl sonra Stroman bir haber aldı. | TED | ثم في أحد أيام 2011، بعد 10 سنين من جرائمه، تلقى "سترومان" أخبارًا. |
2019 Ocağında bir gün San Diego'daki büromdan çıkıp sınırı geçip Meksika'daki evime gidiyordum. | TED | في أحد أيام يناير عام 2019، كنت أُغادر مكتب عملي في سان دييجو لأعبر الحدود وأعود لمنزلي في المكسيك. |
Bu da rol değiştirip senin huysun tekini, benim de seni neşelendireni oynadığım günlerden biri mi olacak? | Open Subtitles | هل سيكون هذا أحد أيام تبادل الأدوار أين أرفع معنوياتك وتلعب دور العصبي؟ |
O günlerden biri olacak. | Open Subtitles | سيكون اليوم أحد أيام النحس, حسنٌ |
1665 yılında bir gün, genç bir adam ağacın altında otururken birden bir elmanın düştüğünü gördü. | Open Subtitles | كما تقول القصة,أحد أيام 1665 كان هناك شاب يجلس تحت شجرة وفجأة,رأى تفاحة تسقط من أعلى |
Onları ayarlayacağız, bir gün çalışmayacağız ve başka bir yere gideceğiz. | Open Subtitles | نكون هنا، أحد أيام العمل ثم نختفي |
Bazı ülkeler, örneğin Almanya'yı ele alırsak, sanayide etkin bir güç ve bu arada iklimi de Vancouver'dan pek farklı değil, geçen Aralık'ta bir gün, enerjisinin %81'ini yenilenebilir enerjiyle elde etti, ağırlıklı olarak güneş ve rüzgâr olmak üzere. | TED | بعض الدول-- لنأخذ ألمانيا، محطة توليد الطاقة الكهربائية الصناعية مع المناخ، وبالمناسبة هذا لا يختلف عن فانكوفر/كندا -- في أحد أيام ديسمبر الماضي، حصلت على 81% من جميع طاقتها من المصادر المتجددة، الطاقة الشمسية وطاقة الرياح أساساً |
1943'te, bir gün 4. | Open Subtitles | في أحد أيام 1943... |