| Konuşmana Dikkat et. İnsanlara iftira etmemelisin. | Open Subtitles | أحذر مما تقول وأحفظ لسانك وإلا ستجد نفسك في المحكمة |
| Ray, ona daha yumuşak davran. Geçmesine izin ver. Pasty, yansımalara Dikkat et. | Open Subtitles | راي أجتازه ومرره إلى باتسي باتسي أحذر من الانعكاسات |
| Dikişlerine Dikkat et, tamam mı? | Open Subtitles | أحذر من هذه الخياطة لقد وضعتها قبل أيام فقط |
| Düşmanlarının yapabileceklerine karşı Dikkatli ol. | Open Subtitles | أحذر من عدوك في المرة القادمة، سونيل لا تقلق راهول |
| Yaratığın şehrine hoşgeldiniz. Kurt kapanlarına Dikkat edin. | Open Subtitles | مرحبا بك في أرض الوحش يا سيدي لكن أحذر من أفخاخ الذئب |
| Sizi uyarıyorum ona zarar vermek istemiyorum ama gerekirse veririm. | Open Subtitles | أحذر لك. أنا لا أريد أن يضر بها، لكني سأفعل. |
| Ben araba kullanırken kimseyi hiçbir şekilde uyarmam. | Open Subtitles | لهذا السبب لا أحذر احد بخصوص أي شيء أثناء القيادة حسناً .. |
| Kasabayı uyarmalıyım ama onları buraya gönderemem. | Open Subtitles | ينبغي أن أحذر المدينة لكنني لا استطيع إرسال الناس هناك |
| Adımlarına Dikkat et yeter. Bir şey olmaz. | Open Subtitles | أحذر خطواتكَ و حسب ، و ستكون على ما يُرام. |
| Bağımlılık yapıcı. Dikkat et, yoksa hiç ayrılamazsın. | Open Subtitles | قد تدمن على هذا، أحذر وإلا لن يمكنك المغادرة |
| - Kardeşimi neyle itham ettiğine Dikkat et. - Sadece diyorum, iyi hemşireler tanıyorum. | Open Subtitles | ـ أحذر بما تتهم بهِ شقيقتي ـ أنا فقط أقول، إنني أعرف بضعة ممرضات جيدات |
| Dikkat et insanlar seni yerli biri diye yanlış anlayabilirler. | Open Subtitles | أحذر الناس قد يفهموك بشكل خاطئي, بمناسبة الحديث عن الوحدة لديك زائر |
| Ama yarın sabah Dikkat et, sakın buralarda dolanma. | Open Subtitles | .... لكن صباح الغد أحذر , لا أستثناءات هنا |
| Dikkat et delikanlı, hayatının hiç değeri yok. | Open Subtitles | أحذر يا فتى حياتك لا تساوى شيئا عندنا |
| O halde Dikkatli ol, çok Dikkatli ol, çünkü somut hiçbir deliliniz yok. | Open Subtitles | أحذر في تلك الحالة أحذر تماتما لأن لديك الكثير من الأحتمالات |
| Ona pilot diyebilirsen tabii. - Dikkatli ol patron. | Open Subtitles | و الطيّار الخاص بك ستجده في الداخل أحذر أيّها الزعيم |
| Kötü bir namın var. İnsanlar senin deli olduğunu ve Dikkatli olmamı söylüyorlar. | Open Subtitles | ، لديك سمعة سيئة الناس قالوا لي أن أحذر منك |
| Yaratığın şehrine hoşgeldiniz. Kurt kapanlarına Dikkat edin. | Open Subtitles | مرحبا بك في أرض الوحش يا سيدي لكن أحذر من أفخاخ الذئب |
| Yoldaki çukurlara Dikkat edin Arka koltuktakiler etmesede olur. | Open Subtitles | أحذر من النتوءات فى الطريق ليس بما فى ذلك الموجودة فى الخلف هذا مزحة |
| Sizi uyarıyorum, bu film daha fazla saçmalamasın. | Open Subtitles | أنا أحذر هذا الفلم بأن لا يميل الى السخافة مرة أخرى |
| Ben araba kullanırken kimseyi hiçbir şekilde uyarmam. | Open Subtitles | لهذا السبب لا أحذر احد بخصوص أي شيء أثناء القيادة حسناً .. |
| En azından o kayıp köydekileri uyarmalıyım. | Open Subtitles | يجب على الأقل أن أحذر تلك القرية الضائعة. |
| Hazır dikkatiniz bendeyken, tüm bayanları uyarmak istiyorum şeytani ve tehlikeli evli bir adamla ilgili alt katta yaşıyor. | Open Subtitles | و الآن أرجو الإنتباه أريد أن أحذر كل فتيات و سيدات نيويورك من رجل شرير خطير و متزوج مرعب و يسكن في الطابق السفلي من مسكني |
| Hayır, tahmin yürüt demedim. Kendim tahmin yürütebilirim. | Open Subtitles | كلا ، لم أطلب منك أن تحذر ، أستطيع أن أحذر |
| Bayan Haverford'ı uyarsam iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن أذهب أحذر السيدة هافيرفورد |