| Şu anda bir hastane gemisindeyim. Bağırsaklarım dışarı çıkmış durumda. | Open Subtitles | .أنا في مشفى السفينة الآن .أعاني من ألم في أحشائي |
| Bağırsaklarım nihayet çalışıyor. Bırak da bu küçük zaferin tadını çıkarayım. | Open Subtitles | أحشائي بدأت تتحرك أخيراً دعني أتذوق هذه الإنتصارات لوهلة. |
| karnımda büyüyen bir çocuk var ve kısa süre önce kulakları da oluştu. | Open Subtitles | هناك طفلٌ ينمو في أحشائي وقد أصبح لديه للتو أذنان |
| bağırsaklarımı deşen bir hayvana benziyor. Daha fazla katlanamayacağım. | Open Subtitles | إنه كالحيوان الذي يمزق أحشائي ولا أطيقه أكثر من ذلك |
| Midem basit bir bandaja sarılı. | Open Subtitles | و أحشائي محتجزة بداخلي بواسطة ضمّادة مطاطية |
| Midemde bir kurşunun olması içimde bir baskı yaratabilir. | Open Subtitles | الرصاصة في داخل أحشائي يمكنها أن تخلصني من الضغط الذي أشعر به في داخلي |
| Kalbim bağırsaklarımdan fırlayacakmış gibi öylece durdum ya da Bağırsaklarım ağzımdan çıkacakmış gibi. | Open Subtitles | وقفت هناك كما لو أن قلبي واقفًا في حلقي، أو أحشائي واقفة في حلقي |
| Çelik gibi Bağırsaklarım varsa ben ne yapayım. | Open Subtitles | ما ذنبي إن كانت أحشائي من حديد. |
| Bağırsaklarım gerçekten çok kötü, patron. | Open Subtitles | أحشائي تتمزّق بشدّة، أيّها الرئيس. |
| Gece 2'de karnımda yapılan boks maçı haricinde iyi sayılırım. | Open Subtitles | بخلاف مباريات الملاكمة في أحشائي أنا بخير |
| Başka kim karnımda mutant bir bebek taşıdığımı biliyor? | Open Subtitles | من غيرك يعلم أن لدي طفلُ مسخ في أحشائي ؟ |
| Hâlâ düzen içinde çalışan bacaklarım vardı ve karnımda büyüyen bir bebek. | Open Subtitles | لدي أرجُلي والتي مازالت تعمل والطفل ينمو في أحشائي |
| Bunun kimseye olmasını istemezdim. Biri bağırsaklarımı sökmüş gibi. | Open Subtitles | لاأتمنىأن يحدثهذا لأي شخص ، و كأن شخصاً مزق أحشائي |
| Biliyor musunuz, bağırsaklarımı sıçıyordum, vadinin birinde bir köpek gibi inliyordum. | Open Subtitles | تَعْرفُ , shitting أحشائي خارج، يَشتكي مثل بَعْض الكلبِ في ممرِ. |
| Midem sanki aylardır çalışmıyor gibi. | Open Subtitles | أحشائي كانت سميكة كالاسمنت لشهور عدة... كانت تصبح أصلب و أصلب |
| Çocukları garajdan çıkarken izlerken içimde tanıdık bir acı hissettim. | Open Subtitles | بينما كنت أشاهد الأولاد وهو يغادرون كنت أشعر بألم فظيع في أحشائي |
| Kanlarımı tüm eve sıçratacaksın. | Open Subtitles | ستفجّر أحشائي في هذا المنزل! ثم ماذا؟ |
| iç organlarım birbirine geçmiş gibi hissediyorum sadece kargo için kullanılan eski nakşyeceileri saldım ama bir kaç düzenleme işe yarıyor gibi. | Open Subtitles | أشعر وكأن أحشائي قد ذهبت لحفلة رقص أعتقد أن تقنية النقل القديمة هذه كانت تستخدم لنقل البضائع فقط ولكن مع بعض التعديلات قد فعلت الخدعة |
| Hançer gibi saplanırdı bağırsağıma. | Open Subtitles | كان هذا مثل الخنجر في ... .. أحشائي |
| Bağırsaklarımın olduğu yer, üst abdomen. | Open Subtitles | أين هي اصاباتك؟ في أحشائي الجزء العلوي من البطن |
| Dünyaya gelmesi 16 saat aldı, karnımı yararak. | Open Subtitles | لقد تطلب الأمر 16 ساعة حتى يخرج من جسدي مقطعاً أحشائي |