| Peki ya sen, suratını gizlemeye çalışan kızıl saçlı? | Open Subtitles | ماذا عن أحمر الشعر يُحاولُ تَغْطية وجهِها؟ |
| kızıl saçlı çatıya yöneldi. | Open Subtitles | فإن أحمر الشعر الجديد في طريقه حتى السطح. |
| Yanında kızıl saçlı bir oğlan vardı. | Open Subtitles | أتوقع أنني مخطيء لكنها كانت مع طفل أحمر الشعر |
| Adamın kızıl saçlı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ، نعلم أننا نبحث عن شخص أحمر الشعر هذا شيءٌ ما، صحيح؟ |
| Umarım iri yarı, kızıl saçlı bir İskoç'u yükledikleri içindir. | Open Subtitles | آمل ذلك والا فأنه يوجد هناك رجل أسكتلندي أحمر الشعر ليطيحوا به |
| Ve kızıl saçlı yardımcısı. | Open Subtitles | و أحمر الشعر مساعد طبيبِ الأسنان |
| Evet, ve üzerinde kızıl saçlı oğlan çocuk resmi vardı. | Open Subtitles | أجل، وكان عليه صورة ولد أحمر الشعر. |
| Siz ikiniz benim kayıtsız aşkımın kızıl saçlı temellerisiniz. | Open Subtitles | أنتن أعمدتي أحمر الشعر للحب الغير مشروط |
| kızıl saçlı bir İngiliz. | Open Subtitles | كان رجلا إنكليزيا أحمر الشعر |
| Miranda kızıl saçlı. | Open Subtitles | ميراندا هو أحمر الشعر. |
| kızıl saçlı bir trol, Glumly adını kullanıyor. | Open Subtitles | قزم أحمر الشعر.. يُسمى (غلملي) |
| kızıl saçlı. | Open Subtitles | أحمر الشعر |