| Varmak üzere olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أننا أصبحنا هناك تقريباَ |
| Tamam, şöyle, onlara tatilde olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | حسنا ، إذهب و أخبرهم أننا في عطلة |
| Hastaneye haber ver. Yolda olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | إتصل بالمستشفى، أخبرهم أننا قادمين |
| Kaçağı durdurmanın tek yolu bu olduğunu söyle onlara. | Open Subtitles | أخبرهم أننا نظن أن تلك هي الوسيلة الوحيدة للسيطرة على التسرب |
| Karris, söyle onlara. Yıldızgeçidine gitmeden önce o şeyi düşürmeliyiz. | Open Subtitles | كيراس ، أخبرهم أننا يجب أن ندمر هذا الشئ |
| Hayır, onlara yolda olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | لا، أخبرهم أننا قادمون |
| Ofisi ara ve yolda olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | هاورد) إتصل بالمكتب و أخبرهم) أننا في طريقنا |
| Wash, polisleri ara. Teslim olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | (واش) أتصل بالشرطة أخبرهم أننا نستسلم |
| Hemen buluşmamız gerektiğini söyle onlara. | Open Subtitles | أخبرهم أننا نحتاج إلى تحديد إجتماع الآن |
| Birini bırakacağımızı söyle onlara. | Open Subtitles | أخبرهم أننا سنطلق سراح واحد |
| - Yerdekilere, 2 litre A(+) kana ihtiyacımız olduğunu söyle. - Anlaşıldı. | Open Subtitles | أخبرهم أننا في حاجة للترين من الدماء. |
| - Çalıyor. - Onlara cinayet alanından tüm kalıntıların elimizde olduğunu söyle. | Open Subtitles | . أوه ، إنه يرن فقط أخبرهم أننا حصلنا |
| Seymour, yoruldum. Sıra bizde olduğunu söyle. | Open Subtitles | (سيمور)، لقد تعبت، أخبرهم أننا سندخل تالياً. |