| Bize vericilerin her tür frekansı yakaladığı söylendi ama yakalamıyorlar. | Open Subtitles | أخبرونا أن أجهزة البث ستلتقط أية ترددات لكنها لا تلتقطها |
| Bize, bir geminin battığı birinin ise ağır hasar gördüğü söylendi. | Open Subtitles | أخبرونا أن حاملة طائرات واحدة قد تم إغراقها |
| Bize hava kuvvetlerinin yardıma geleceği ağır bombardıman uçaklarının saklanabilmemiz için çukur açacağı söylendi. | Open Subtitles | لقد أخبرونا أن القوات الجوية ستدعمنا بالقاذفات الثقيله التى ستقصف الشاطئ لتوفر لنا حفر نستطيع أن نحتمى بها |
| Bize çocuğun hırsızlık amacıyla bunu yaptığı söylenmişti. | Open Subtitles | لقد أخبرونا أن دافع الفتى هو السرقة.أليس كذلك؟ |
| Bize, Vietnam'ın Amerika Birleşik Devletlerinden çok farklı olacağı söylenmişti. | Open Subtitles | " أنا لست منهم " الآن أخبرونا أن فيتنام تختلف تماماً |
| Herkesin yangında öldüğü söylenmişti. | Open Subtitles | لقد أخبرونا أن الجميع مات في الحريق |
| Bize, çatışmadan dolayı konsolosluğun kapalı olduğu ve konsolosun burada çalıştığı söylendi. | Open Subtitles | لقد أخبرونا أن القنصلية أغلقت بسبب إطلاق النيران وأن القنصل نقل عمله إلي هنا |
| Ama yine de tüm bunlara sırtımızı dönmemiz söylendi bize. | Open Subtitles | ورغم ذلك، أخبرونا أن نُدير .. ظهرنا لهذه الأشياء |
| Isınma turu bittiğinde aramıza biraz mesafe koyup başlamamız söylendi. | Open Subtitles | مع نهاية اللفة التجريبية أخبرونا أن نجعل بيننا مسافات، و ننطلق |
| Fakat bu gibi şeyleri denedikten sonra bize pistten çıkıp kuzeye doğru Roma'ya gitmemiz söylendi. | Open Subtitles | لكن بعد أن اختبرناها.. أخبرونا أن نترك الحلبة و نتجه شمالاً إلى روما |
| İşlerin iyi gitmeyebileceğinden endişe ederken gidip hazırlanmamız söylendi. | Open Subtitles | ومع خشيتنا بألا تسير الأمور على ما يرام أخبرونا أن نستعد |
| Sahil güvenliğin bizi geri göndereceği söylendi. | Open Subtitles | أخبرونا أن حرس السواحل سيقوموا بإرجاعنا... |
| Yehuda mermilerinin senin gibi birini öldürebileceği söylendi. | Open Subtitles | أخبرونا أن رصاصات"يهوذا"هذه يمكنها قتل شخص مثلك. |
| Herkesin yangında öldüğü söylenmişti. | Open Subtitles | لقد أخبرونا أن الجميع مات في الحريق |
| Biz uzayda doğduk. Dünyada kimsenin yaşayamayacağı söylenmişti. | Open Subtitles | "ولدنا في الفضاء، أخبرونا أن الأرض غير مأهولة للعيش، |
| Bize, Vietnam'ın Amerika Birleşik Devletlerinden çok farklı olacağı söylenmişti. | Open Subtitles | " أنا لست منهم " الآن أخبرونا أن (فيتنام) تختلف تماماً |
| Dünyada kimsenin yaşayamayacağı söylenmişti. | Open Subtitles | "أخبرونا أن الأرض ليست مأهولة" |
| Dünyada kimsenin yaşayamayacağı söylenmişti. Buraya ayak bastığımızdan beri hayatımız için savaşmadığımız bir dakika yok. | Open Subtitles | "أخبرونا أن الأرض غير مأهولة" |
| Dünyada kimsenin yaşayamayacağı söylenmişti. | Open Subtitles | "أخبرونا أن الأرض غير مأهولة" |