| Seni küçük sürtük! Yalan olduğunu söyle! | Open Subtitles | أنتِسافلةصغيرة أخبريهم بأن هذا كذب | 
| Evet, ona acil olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريهم بأن لدي طواريء | 
| Bir kaçağımız olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريهم بأن لدينا هارب | 
| Söyle onlara önümüzdeki 3 ay sadece çalışacağım. | Open Subtitles | أخبريهم بأن لمدة الـ3 شهور القادمة سأدرس فقط. | 
| Annelerinin külot giymediğini Söyle onlara. | Open Subtitles | أخبريهم بأن أمهم لا ترتدي سروالاً. | 
| Silahının tutukluk yaptığını söyle. Beni anladın mı? | Open Subtitles | أخبريهم بأن سلاحكِ تعطل هل تفهمينني؟ | 
| Rehine durumu olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريهم بأن لدينا حالة رهينة | 
| Eunyoung'ın büyükannesinde olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريهم بأن (يون يونغ) في بيت جدتها. | 
| Onlara John Gulliver'ın burda olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريهم بأن "جون جوليفر" هنا | 
| Söyle onlara telefona baksınlar. | Open Subtitles | وأيضًا، أخبريهم بأن يُجيبوا على الهاتف. | 
| Flaubert'in böyle yaptığını Söyle onlara. | Open Subtitles | أخبريهم بأن هذا مافعله (فلوبيرت) | 
| Sorguladıkları zaman onlara silahın tutukluk yaptığını söyle. | Open Subtitles | عندما يفعلون ذلك، أخبريهم بأن سلاحكِ لم يعمل -لكنهم سمعوا ... |