| Dinle seni görmek istemediğimi söylemiştim ve doğruyu söylüyordum. | Open Subtitles | استمع لقد أخبرَتك أني لا أحب أن أراك ثانية واعَنيه اعَنيه |
| Otogarı gözetlersek onu bulacağımızı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرَتك إننا إذا راقبنَا محطةَ الحافلةَ فسوف نَجِدُها |
| Tom, sana ne yapmanı söylemiştim? | Open Subtitles | توم، ماذا أخبرَتك ان تَعمَلُ بهذا؟ |
| İyi olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرَتك أن الأمور ستسير على ما يرام |
| Gördün mü? Bizi bekleyen bir bot olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرَتك أن هناك مركبِ بإنتظارنا |
| Size saklandıklarını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرَتك بأنهم كَانوا يَختفونَ. |
| - Dörtnala geleceklerini söylemiştim. - Kapa çeneni. | Open Subtitles | أخبرَتك بأنهن سيهربون- أسَكتَ- |
| Olmayacağını söylemiştim size. | Open Subtitles | أخبرَتك انه لَنْ يَعْملَ |
| Yanlış adamı tutukladığını söylemiştim Lassiter. | Open Subtitles | أخبرَتك لقد قبضت على الشخص الخاطئ، (ليستر) |
| Sana söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرَتك |
| söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرَتك. |