| Yaşlı barmen onları uzun uzun süzdükten sonra "kardeş misiniz?" diye sormuş. | Open Subtitles | و ظل البارمان الضخم العجوز ينظر إليهما فى النهاية قال لهما هل أنتما أختان ؟ |
| Hayır. kardeş gibi değil. Ben onları kardeş olarak görmüyorum. | Open Subtitles | ليس كالأخوات، لا أفكّر فيهما كأنهما أختان لي |
| Hiç konuşmadığı bir üvey annesiyle iki üvey kardeşi var. | Open Subtitles | لديها زوجةُ أبٍ و أختان منها لا تتحدّث معهنّ. مهلاً. |
| Biz kardeşiz. Şimdi hepbirlikte doğru şeyi yapabiliriz. Evet. | Open Subtitles | نحن أختان والشىء الوحيد الذى يمكننا عمله هو أن نبق معا ونحاول أن نمر من تلك الليلة |
| Siz gerçek kız kardeşsiniz. | Open Subtitles | أنتما أختان حقيقيتان |
| Hayır, kızkardeş değilsin, sadece en iyi arkadaşsın. | Open Subtitles | لا، أنتما لستا أختان أنتما صديقتان مقربتان فحسب |
| Üvey kardeşler ama neredeyse birbirlerini hiç görmüyorlar. | Open Subtitles | إنهن نصف أختان ولم يروا بعضهما البعض كثيرًا |
| Ben evlenene kadar evlenemeyecek iki tane küçük kız kardeşim var. | Open Subtitles | لدي أختان لا يمكنهما الزواج حتى أتزوج أنا |
| Bir kötü üvey anne var... ve iki de üvey kız kardeş. | Open Subtitles | لدينا زوجة أب شريرة واحدة و أختان قبيحتان من زوجة الأب |
| Kraliçe Clarion birbirimizi nasıl bulduğumuzu duyunca, ve kardeş olduğumuzu öğrendiğinde, | Open Subtitles | عندما تعرف الملكة عن طريقة لقاءنا واننا أختان |
| İki kız kardeş aynı DNA testini yaptırıyorlar. | TED | أجرت أختان فحص الحمض النووي ذاته. |
| Tatlım, annenle sen kardeş gibisiniz. | Open Subtitles | عزيزتى أنت وأمك تكادا تكونان أختان |
| Gerçek kız kardeş değil, üvey demek istedim. | Open Subtitles | أقصد ليس شقيقتان ولكن أختان بالتبني |
| İki tane daha kız kardeşi olacak. | Open Subtitles | يكون لديها أختان أخرتان ستذهب و تعيش بعيدا |
| Iris'in iki küçük kız kardeşi var ve bir tanesi çok hasta. | Open Subtitles | آيرس" لديها أختان صغيرتان" وأحدهما مريضة، تنفس بصعوبة |
| Annemiz ne yaparsa yapsın, biz kardeşiz! Bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez! | Open Subtitles | مهما فعلت، فنحن أختان وما مِنْ شيء سيغيّر ذلك |
| Biz kardeşiz. Demene gerek yok. | Open Subtitles | إننا أختان يا شيري ليس عليك أن تقولي |
| Siz ikiniz kardeşsiniz, tamam mı? | Open Subtitles | أنتما أختان, حسناً؟ |
| Siz her şeyden önce kardeşsiniz. | Open Subtitles | أنتما أختان قبل كل شيء |
| Eğer ona kızkardeş olduğumuzu söylersek, | Open Subtitles | وإذا أخبرناها أننا أختان |
| Bir dakika. Üvey anne, üvey kardeşler ve de bir hizmetçi, öyle mi? | Open Subtitles | زوجةُ أب، أختان منها، و هي خادمة؟ |
| 15 yaşındayım, iki kız kardeşim var, en küçükleri benim. | Open Subtitles | عمري 15, لدي أختان و أنا الأصغر |
| Kadınların sana bakıp hayran olmaları lazım, tabi şu kahverengi evde oturan kızkardeşiz diyen kadınlar hariç. | Open Subtitles | إجعلي النساء ينظرن إليكِ بإعجاب ما عدا هاتان الإمرأتان اللتان يقطن بالمنزل البني ويقولان أنهما أختان |
| Kardeşliğimiz sadece kağıt üzerinde. | Open Subtitles | نحن أختان بالقانون فحسب |