| Bir bileziğe dayanarak bu olayı mahkemeye götürmek mantıklı değil. | Open Subtitles | أعتقد أنها أمتدت الى بالأمكان أخذها إلى المحكمة بشأن الأسورة |
| kızı ikinci bir bilinmeyen yere götürdü, onu döverek öldürdü ve cesedini parka geri bıraktı. | Open Subtitles | و هو أخذها إلى موقع ثاني غير معروف و ضربها حتى الموت و أودع جثتها في الحديقة |
| Onları okula götürüp arkadaşlarına satabilirsin, biraz kar elde edersin. | Open Subtitles | يمكنك أخذها إلى المدرسة وبيعها لأصدقائك سوف تجني الربح والمال |
| İçinde bir paket var, bana bir alet verecek olan birine götürmem gerekiyordu. | Open Subtitles | توجد عبوة هنا يُفترض أن أخذها إلى رجل لديه شىء يخصنى |
| Lex polise, onu otele Ferrarisiyle götürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | قال ليكس للشرطة إنه أخذها إلى فندقه في سيارته الفيراري |
| Onu bazı testler için önümüzdeki günlerde icksburg'a götüreceğim. | Open Subtitles | سوف أخذها إلى فيكسبيرج فى الغد أو أكثر لإجرء بعض الإختبارات. |
| Bir yerde durmamı sonra karavan parkına götürmemi istemişti. | Open Subtitles | ، أرادتني أن أتوقف . وبعدها أخبرتني أن أخذها إلى موقع المقطورات |
| - Şimdi niye eve götüresin? | Open Subtitles | لماذا تريد أخذها إلى الوطن الآن؟ |
| - Onu hastaneye götürmemiz lazım! - Kimse bir yere gitmiyor! | Open Subtitles | ــ علينا أخذها إلى المستشفى ــ لن يذهب أحد إلى أيّ مكان |
| Belki de onu veterinere götürmeliyiz. | Open Subtitles | ربما ينبغي لنا أخذها إلى الأخصائي البيطري |
| Hanımım o kadar hastalandı ki... onu uzakta oturan... uzman bir doktora götürmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | أصبحت صحة سيدتي سيئة .. كان علينا أخذها إلى الطبيب كان طبيبا أخصائيا .. |
| Adamlar onunla çıkmak istiyor. Bazı küçük kızlar onu evlerine götürmek istiyor. | Open Subtitles | بعض الصغيرات يردن أخذها إلى المنزل معهن لا تقلقي سيدتي الصغيرة |
| Beni evine götürmek istiyor ki Birbirimizin kafasını patlatabilelim. | Open Subtitles | أرادتني ان أخذها إلى البيت حتى نستطيع أن نٌخبط أدمغ بعضنا البعض |
| Bence yarısı kalmış tepsiyi buldu, odasına götürdü. | Open Subtitles | أظنه وجد صينية تم أكل نصف الطعام منها أخذها إلى غرفته |
| İblisin teki de Tanrı bilir onu nereye götürdü. | Open Subtitles | و الكائن الشيطاني أخذها إلى مكان مجهول ، أتفهمني؟ |
| Onları eve götürüp beslemeliyiz. | Open Subtitles | علينا أخذها إلى المنزل. علينا أن نطعمها. |
| Onları labaratuara götürüp gerçekten nasıl bir gün geçirdiğini öğrenelim. | Open Subtitles | أخذها إلى المختبر، ومعرفة أي نوع من اليوم الذي كان لديه حقا. |
| Onu araba kazası olur olmaz hastaneye götürmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمـــت بأنه كان يجب علي أخذها إلى المستشفى حالمــا جرت لها الحادثـة. |
| Alınacak bir mal daha olduğunu. Ve Meksikaya götürmem gerektiğini. | Open Subtitles | قال أن هناك شحنة أخرى وعليّ أخذها إلى المكسيك |
| Onu elektrik istasyonuna götürdüğünü nereden biliyordunuz? | Open Subtitles | كيف علمت بأنه أخذها إلى محطةِ الكهرباء؟ |
| Onu Oklahoma'da bir otele götürdüğünü söyledi? | Open Subtitles | قال إنه أخذها إلى نزل في مدينة (أوكلاهوما)؟ |
| Onu Malvern'a götüreceğim, beni tedavi ettikleri gibi onu da edecekler. | Open Subtitles | يجب أن أخذها إلى مالفرن لكى تعالج كما كنت أفعل |
| Arabamın şanzıman işi var... Karım onu Florida'ya götürmemi istiyor... ama ben ipotek altında eziliyorum. | Open Subtitles | سيارتي تحتاج إصلاحات في المحرك ..زوجتي تريدني أن أخذها إلى فلوريدا |
| - Şimdi niye eve götüresin? | Open Subtitles | لماذا تريد أخذها إلى الوطن الآن؟ |
| Tansiyonu düşük, ayrıca taşikardisi var. Yenidoğan ünitesine götürmemiz gerek. | Open Subtitles | ضغطها منخفض ولديها تسرع قلبي، علينا أخذها إلى غرفة العناية المشددة. |
| Onu hastaneye götürmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أخذها إلى مستشفى٠ |
| Belki de çantadakileri deşifre ettirme amacıyla üniversitedeki bir uzmana götürmüştür. | Open Subtitles | ربما أخذها إلى الجامعة, لكي يحصل على خبير ليفك تشفيرها |