| Gece gündüz korktuğum bizim çocuklarımız... Sizin ve benim çocuklarımız... | Open Subtitles | ما أخشاه ليل نهار هو على أولادنا أولادي و أولادكم |
| Şu anda, en korktuğum şey, sana, göz kulak olamamak. | Open Subtitles | إن أكثر ما أخشاه الآن ألاَّ أكون قادراً على حمايتِكِ |
| korktuğum tek düşman doğa. Savaş talimatları efendim. | Open Subtitles | العدو الوحيد الذى أخشاه هو الطبيعة أوامر المعركة ، سيدى |
| İşte benden bundan korkuyorum... Beni tanımadan sana bir şey anlatmadan... | Open Subtitles | هذا ما كنت أخشاه أنك ستعجبين بي دون أن تعرفي |
| Kürsüye çıkmak istiyorum ama bana güleceklerinden de korkuyorum. | Open Subtitles | يجب أن أقدم شهادتي كل ما أخشاه هو أن يضحكوا علي |
| Dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyorum. İşte bunun olmasından korkuyordum. | Open Subtitles | لا أتذكّر أيّ شيءٍ مِنْ ليلة أمس و هذا ما كنتُ أخشاه بالضبط |
| Korkarım ki epeyce kişisel bir film olmaya başladı. | Open Subtitles | ولكن ما أخشاه حقاً هو أن راح يكتسب بشدة سمة شخصية |
| O uçarken, korktuğum tek an buydu. | Open Subtitles | كان الوقت الوحيد الذي أخشاه عندما كان يطير |
| Gece gündüz korktuğum şu: Çocuklarımız. Sizin ve benim çocuklarımız var. | Open Subtitles | ما أخشاه ليل نهار هو على أولادنا أولادي و أولادكم |
| Bu kadar korktuğum neydi, bilmiyorum. Sen mükemmel erkek arkadaşsın. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي كنتُ أخشاه فأنت الحبيب المثاليّ |
| Earl ve evlendikten sonra ne kadar değiştiği korktuğum biri haline geldiği hakkında. | Open Subtitles | عن إيرل و كيف أنه تغير بعد الزواج. ليصبح شخص أخشاه. |
| Çok daha gerçeğe bürüneceğinden korktuğum için bunu başkasına anlatmayı düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل إخبار أحد أن ما أخشاه سيتحقق |
| Doktor, korktuğum şeyin doğru olduğunu onayladıktan sonra, beynim gözlerime söylemiş olmalı, çünkü bu habere çok içerlediler. | Open Subtitles | و بمجرد ما أكد لي الطبيب صحة ماكنت أخشاه ..كان يجب على عقلي أن يخبر عينّي لأنها تتقبل الأخبار بصعوبة بالغة |
| Kardeşime sadığım ama gelecekten endişeliyim. korkuyorum. | Open Subtitles | أنا مواليّة لأخي لكن أخشى من المستقبل، أخشاه |
| Hiçbir şey yapmayıp her şeyi kaybetmekten korkuyorum. | Open Subtitles | ما أخشاه هو الوقوف مكتوفة اليدين وخسارة كل شيء |
| Oğlanın da ona benzemesinden korkuyorum. | Open Subtitles | ما أخشاه فقط أن يصبح الولد مثلها. |
| korktuğum kadar kötü değil ve bundan uzun zamandır korkuyordum. | Open Subtitles | إنه ليس بالسوء الذي كنتُ أخشاه و كنتُ أخشى ذلك منذ وقتٍ طويل |
| O zamanlar, ben neyden korkuyordum? | Open Subtitles | {\cHB9E0F4}في ذلك الوقت ، ما الذي كُنت أخشاه ؟ |
| Anlattıkların çok heyecan verici, ama Korkarım boşuna çabalamışsın. | Open Subtitles | أنه يبدو مثير للغاية يا فتى لكن كُل ما أخشاه بأن عملكَ لا ينفع شيئاً |
| Korkarım ki bizi vurmak zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | كُل ما أخشاه , أنك ربما تُطلق علينا النار |
| Şimdi neyden korktuğumu düşünündüğümde, çok basit. | TED | وعندما أفكر في ما أخشاه الآن ، فالأمر في غاية البساطة. |
| neden korkmuyorum biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ما أخشاه الآن؟ |
| Ve asıl korkum o giydiğin ceketin içindeki gururun miktarını bildiğim için bunun burada bitmeyeceği. | Open Subtitles | وما أخشاه هو معرفة أن كمية الفخر المحشورة في هذه البدلة لن تنتهي هنا |
| Beni korkutan cinsel ayrımcılık politikası. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الّذي أخشاه هي السياسة الجنسيّة. |
| Artık, gerçekte kim olduğumu ve bunun korkulacak bir şey olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم الأن حقيقة من أكون وليس هناك شيئ يجب أن أخشاه |
| Bu mesajı dinliyorsanız işler korktuğumdan da kötü demektir. | Open Subtitles | إنْ كنتم تستلمون هذه الرسالة فالأحوال أسوأ ممّا كنت أخشاه |