| Aralarına oturup çalışanlarınla iletişim kurmak belki de yanlış bir fikirdi. | Open Subtitles | ربما أخطأت في التفكير أني أحتاج أن أجلس هنا وأتواصل مع هؤلاء الناس |
| Yani siz yanlış bir şey yapmadığınızı iddia ediyorsunuz. | Open Subtitles | وأنت لا تعتقد أنّك قد أخطأت في شيء ؟ |
| Kazanılmış onca münakaşa ama görünen o ki kazançlarımı yanlış yere koymuşum. | Open Subtitles | وكُل تلك الحجج التي كسبتها تبدو الآن إني أخطأت في أرباحي. |
| Baş davulcu olmanın tek sebebi dosyayı yanlış yere koymuş olman. | Open Subtitles | السبب الوحيد لكونك عضوا هو .أنك أخطأت في وضع الحافظة |
| Ya testi yanlış yaptın, ya da vakayı yanlış analiz ettim. | Open Subtitles | إما أنك أخطأت أم أنا أخطأت في التشخيص |
| Ya testi yanlış yaptın, ya da vakayı yanlış analiz ettim. | Open Subtitles | إما أنك أخطأت أم أنا أخطأت في التشخيص |
| Mutlaka bir yerlerde hata yapmışsındır. | Open Subtitles | لقد كسرتُ اللعنة من الجليّ أنّكَ أخطأت في شيءٍ |
| Belki bir yerlerde hata yapmışsındır. | Open Subtitles | أنك أخطأت في أحد أبحاثك ؟ |
| hata yaptım... | Open Subtitles | انظرى ، أنا آسف حقا لو كنت أخطأت في أمر ما |
| yanlış bir şey mi yaptım? | Open Subtitles | هل أخطأت في حقّكِ؟ |
| Benim yüzümden miydi? yanlış bir şey mi yaptım? | Open Subtitles | هل أخطأت في شيء ؟ |
| Ama yanlış bir şey yapmadım ki. | Open Subtitles | لكنّني ما أخطأت في شيء |
| Şu cesur genç süvarilerden birini yanlış yere koyduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنك أخطأت في وضع .أحد أولئك في مكانة الفارس الشاب المقدام |
| - İtiraz. - Dosyayı yanlış yere siz mi koydunuz? | Open Subtitles | -أعترض سأغيّر الصيغة ، هل أخطأت في وضع هذا الملف ؟ |
| yanlış yere bakıyor olabilirsin. | Open Subtitles | من الممكن أنك أخطأت في اتهامهم |
| Senin sadece psişik olduğunu düşünürken hata yaptım. | Open Subtitles | لقد أخطأت في الإعتقاد انت فقط وسيط روحاني |
| Geçmişte bir hata yaptım ama artık cezamı çektim. | Open Subtitles | لقد أخطأت في الماضي وقضيت عقوبتي |