Sana daha önce rol olmadığını söylemiştim. Ben sadece başrolde oynarım. | Open Subtitles | كم مرة قلت لك لا أدوار جانبية، فقط أفعل يؤدي الرئيسي |
Pek çok rol dağıtılacak ve ikinci seçmeler gelecek hafta yapılacak. | Open Subtitles | لدينا أدوار عديدة لإنجازها وسيعلن عن النتائج النهائية في الأسبوع المقبل |
Shakspeare'den alıntı yaparsak, Karga burunlu "küçük rol yoktur, sadece şişko aktrisler vardır." | Open Subtitles | يا صاحبة الأنف الأعوج شكسبير قال: لا يوجد أدوار صغيرة فقط ممثلات بدينات |
Cidden, birinci ve ikinci keman hiyerarşik değildir sadece rolleri farklıdır. | Open Subtitles | بجد عازف الكمان الثاني والأول ليس مراتب. وإنّما مجرّد أدوار مختلفة. |
Bu boktan ülkede kadınlar için artık güzel roller yok. | Open Subtitles | في هذه الدولة السيئة لا يوجد أي أدوار جيدة للنساء |
Bir de Viva Zapata'daki gibi isyancı lider rolü var. | Open Subtitles | وبعد ذلك هناك أدوار مثل زعيم المتمردين في فيفا زاباتا |
Siz de okudunuz, yeni ekonomi bakıcı ve maaş kazanan rollerini değiştiriyor. | TED | كنت قد قرأت عن كيف أن الاقتصاد الجديد قد غير أدوار مقدمي الرعاية والاجير. |
İlk 3 kat şimdiden oluştu. | Open Subtitles | تم ألآنتهاء من ثلاثة أدوار من هذه الحجارة. |
Şimdi bu probleme başka bir şey daha ekleyelim: Aynı zamanda eşler olarak da yeni rol bulmaya çalışıyoruz. Çünkü günümüzde kadınların çoğu çalışıyor. | TED | أضف إلى ذلك الآن شيئًا جديدًا: نحن ننتقل أيضًا إلى أدوار جديدة كأزواج وزوجات لأن معظم النساء الآن يعملن |
Laboratuvarımda, böbrek konusunda koku ve tat alıcılarının ne tür bir rol oynadıklarını anlamaya çalışıyoruz. | TED | في معملي، نحن نعمل على محاولة فهم أدوار المستقبلات الشمية والمستقبلات التذوقية في الكُلْيَة. |
Kariyerim boyunca televizyonda gösterilen en iyi erkek rol modellerden birkaçını oynama onuruna sahip oldum. | TED | طيلة عملي، كان لي الشرف الكبير لألعب بعض أعظم نماذج أدوار الذكور على الإطلاق التي تم تقديمها على شاشة التلفاز. |
Küçük rol yoktur yıllıkta çıkmayan rol vardır. | Open Subtitles | ليس هناك أدوار صغيره فقط أدوار لاتدخلك الكتاب السنوي |
O tarz bir rol yapma değil. Aslında o da var. | Open Subtitles | ليس ذلك النوع من أدوار لعب البالغين، مع أنّه هناك نوع منه أيضاً. |
Ortak bir şekilde tatmin edici iki cinsel ilişki bir mastürbasyon başından sonuna kadar rol yapıldı. | Open Subtitles | اتصالان جنسيان, مُرضيان للطرفين، ممارسة استمنائية واحدة، تمثيل أدوار طوال الوقت. |
Küçük rol yoktur, küçk oyuncu vardır. | Open Subtitles | لا توجد أدوار صغيرة، بل مؤدون صغار فحسب. |
Kadınların rolleri değiştikçe erkeklerinki de değişiyor. | Open Subtitles | بينما تتطور أدوار النساء وتتغير نحن نفترض ان ادوار الرجال تفعل ايضاً |
Her grupta, ...insanların yerine getirmesi gereken bazı rolleri vardır... | Open Subtitles | في أي مجموعة هناك أدوار من المقدر للناس أن تقوم بها |
Bu rolleri oynamak zorundayız. Diğer rolleri oynayamayız veya- | Open Subtitles | الأدوار تلك نلعب أَن يجب ونحن و أخرى، أدوار ولَيس |
Başpiskopos seni, sevgilini ve başkalarını, cinsi roller oynamaya zorladı mı? | Open Subtitles | هل أجبرك القس أنتَ و صديقتك وآخرون على أداء أدوار جنسية بينما كانَ يشاهد هو هذا نعم أم لا ؟ |
Küçük roller yoktur, küçük oyuncular vardır. | Open Subtitles | ,لا يوجد أدوار صغيرة بل ممثلون صغار فقط يمكنكِ أن تقتبسي عنّي |
Evet, Eminim, birçok rolü oynayan bir adamdır o. | Open Subtitles | صحيح، أنا موقنة أنه رجل يلعب أدوار عديدة. |
Shakespeare'in zamanın, kadın rollerini de erkekler oynarmış. | Open Subtitles | في وقت شكسبير , كل أدوار النساء كان يقوم بها رجال |
Müşterilerinin üç kat tırmanıp... kendilerini kuzey kutbundan daha soğuk bir odada bulmalarını nasıl beklersin? | Open Subtitles | كيف تتوقعين من الزبائن أن يصعدوا ثلاث أدوار على الدرج ليجدوا أنفسهم في غرفةٍ أبرد من القطب المتجمد الشمالي؟ |
Biri ya da ikisi ufak rollerde kullanılabilir ama hiçbiri Azad veya Bhagat Singh'in yanından bile geçmiyor. | Open Subtitles | واحد أو اثنان منهم يمكن أن أعطيهم أدوار جانبية و لكن لا أحد قريب حتى من آزاد أو بهاجت سنغ |
Ve asansör onuncu kattan aşağıya düşmüş. | Open Subtitles | لقد سقط من ارتفاع عشرة أدوار |