| Çünkü Adebisi, Hernandez ve Schillinger gibi adamları çocuklarımdan uzak tutuyor. | Open Subtitles | لأنها تُبعِد أشخاص مِثل أديبيسي و هيرنانديز و شيلينجَر عَن أولادي |
| Delikte geçen birkaç gün sadece Pancamo, Adebisi ve Morales önünde saygınlığımı arttırır. | Open Subtitles | بِضعَة أيام في الحَجز ستَزيدُ مِن مِصداقيتي فقط لدى بانكامو، أديبيسي و موراليس |
| Hey Adebisi. Bizimle elinden geldiğince barış içinde yaşa. | Open Subtitles | مهلاً, أديبيسي, يجب أن تعمل سلام معه بأي طريقة مُمكنة |
| Tamam, dinle, yarın senin paspas işini Adebisi yapacak. | Open Subtitles | حسناً، إسمَع غَداً سيتولى أديبيسي مَهمَتكَ في مَسح الأرض لماذا؟ |
| Memeler onda ve Adebisi'yi taşaklarından yakaladı. | Open Subtitles | لديهِ المخدرات و هوَ يُسيطرُ على أديبيسي |
| Adebisi sadece uyuşturucuyu bırakmıyor. | Open Subtitles | أديبيسي ليسَ فقط يمُرُ في مَرحلة التخلُّص من المخدرات |
| Adebisi, neden o yaşlı orospu çocuğunun mutfakta bizimle çalışmasına izin veriyorsun? | Open Subtitles | أديبيسي لماذا تدعُ ذلكَ المُسِن اللعين يعملُ في المطبخِ مَعنا؟ |
| Adebisi uyuşturucuyu bırakmaya çalışıyor ve son zamanlarda çılgınca davranıyor, sonra gidip o tatlı ihtiyarı bıçakladı. | Open Subtitles | أديبيسي كانَ يمُّرُ بمرحلة التخلُّص من المخدرات و كانَ يتصرفُ بجنون مؤخراً و ثُمَ يذهبُ و يطعنُ ذلكَ العجوز اللَطيف |
| Adebisi'yi öldürmeye dair planlar yaptığın konuşuluyor. | Open Subtitles | تقولُ الإشاعة أنكَ تُخططُ لقَتلِ أديبيسي |
| Gerçi sen böyle kötü kokuları alamıyorsun Adebisi. | Open Subtitles | ليسَ و أنكَ تُلاحظُ أيَّ شيءٍ ذو رائحةٍ نتنَة يا أديبيسي |
| - Hayır mı? - Hayır! Eğer bunu yapan Adebisi ise onu ben cezalandırırım, sen değil. | Open Subtitles | لا، لو كانَ أديبيسي مَن فَعلَ هذا، فأنا سأُعاقبُه و ليسَ أنت |
| Adebisi'yi, kendisiyle beraber başkalarını yok ederken gördüm. | Open Subtitles | تعلَم، لقد رأيتُ أديبيسي يُدمرُ آخرين بتدميرِهِ الذاتي |
| Adebisi, hücrene dön. Schibetta, ofisime. | Open Subtitles | عُد إلى حُجرتِكَ يا أديبيسي شيبيتا إلى مكتبي |
| Adebisi'nin başının altından çıktığı çok açık. | Open Subtitles | أعني، من الواضح أن أديبيسي مَن قامَ بهذا |
| Adebisi çikolatayı kutudan almadan önce herhangi birisi zehir koymuş olabilir. | Open Subtitles | يُمكنُ لأي شخصٍ أن يضعَ السُم على لوح الشوكولا قبلَ يأخُذَهُ أديبيسي من العُلبَة |
| İşin içine Adebisi'nin karıştığına dair sağlam kanıtın olursa | Open Subtitles | لو حصلتَ على دليلٍ قوي أنَ أديبيسي مُتورِط، سنتعاملُ معَه |
| Şimdi bunu her kim yaptıysa, muhtemelen de Adebisi, bunu zaman içinde yaptı, çünkü Nino'nun izlediğini biliyordu. | Open Subtitles | من قامَ بذلك رُبما يكون أديبيسي تَمهَّلوا في عمَلِهِم لأنهُم عرِفوا أنَ نينو كانَ يُراقبُهُم |
| Biliyorsun, Adebisi ve ben artık Sicilyalılarla çalışıyoruz. | Open Subtitles | تَعرفُ أني و أديبيسي نعملُ معَ الصِقليين الآن |
| Sana söylüyorum, Adebisi yaptığının bedelini ödeyecek... | Open Subtitles | أنا أُخبِرُك، على أديبيسي أن يَدفعَ ثمنَ ما فَعلَه.. حَقاً |
| Ona vuracaktım ama Adebisi yapmamamı söyledi. | Open Subtitles | كُنتُ سأَنسى الأَمر لكن أديبيسي قالَ لي، كلا |