| Ben de her zaman oraya gitmek istemişimdir, bayan. | Open Subtitles | , لطالما أردتُ الذهاب إلى هناك بنفسي سيّدتي |
| Hep Niagara Şelaleleri'ne gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | لا طالما أردتُ الذهاب إلى شلالات ناياغرا |
| Yani hep L.A.'ye gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | أعني لطالما أردتُ الذهاب إلى "لوس أنجليس" |
| Oraya gitmek istedim ama sürekli bana neden diye sordular. | Open Subtitles | أردتُ الذهاب إلى الاستديوهين لكنهما ظلتا تسألانني عن السبب |
| En çok işe yarayacağım yeteneklerimin kıymetinin bilindiği bir yere gitmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ الذهاب إلى مكان ما أين يمكنني أن أكون مفيداً لأقصى درجة. أين تُقدّر مواهبي. |
| Ben de zaten o yüzden bu sabah gitmek istiyordum. | Open Subtitles | ! لهذا أردتُ الذهاب هذا الصباح |
| Bu gece seninle gitmek istiyordum. | Open Subtitles | أردتُ الذهاب معك الليلة |
| Her zaman Los Angeles'e gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | أنا .. أعني لطالما أردتُ الذهاب إلى "لوس أنجليس" |
| Hep gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما أردتُ الذهاب إلى هُناك. |
| Hep New York'a gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما أردتُ الذهاب لنيويورك |
| Hep gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما أردتُ الذهاب إلى هناك! |
| Ben yalnız gitmek istedim, çünkü gücümü toparlamam gerekiyor. | Open Subtitles | لقد أردتُ الذهاب بمفردي لأنني بحاجة لأبني قوتي. |
| Eve gitmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ الذهاب إلى الموطن |