| Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum. Olmuş olanı ve olacak olan şeyleri. | Open Subtitles | بلمسة واحدة أستطيع أن أرى أشياء أشياء قد حدثت ، وأشياء ستحدث |
| Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama bazı şeyler görüyorum. | Open Subtitles | أنا آسفة , لا أعرف كيف أقولها ولكني أرى أشياء |
| Bir dokunuş, ve bir şeyler görüyorum... Olmuş olanları, olacakları.. | Open Subtitles | بلمسة واحدة ، أستطيع أن أرى أشياء أشياء حدثت ، وأشياء ستحدث |
| Hiçbir şey söylemediğine sevindim çünkü çirkin, çok çirkin şeyler gördüm. | Open Subtitles | انا سعيد أنكِ لم تقولي أية شيء, لأنني أرى أشياء قبيحة حقاً تحدث الآن. |
| Bir şeyler görmeye başladım. | Open Subtitles | الآن أرى أشياء. يمكننا أن نخرج من هنا,ارجوك؟ |
| Bir dokunuşla bazı şeyler görüyordum... Olmuş şeyler, olacak şeyler. | Open Subtitles | بلمسة واحدة أستطيع أن أرى أشياء أشياء قد حدثت ، وأشياء ستحدث |
| Cevabın ne olduğunu bilmiyorum ama açıklayamadığım şeyler görüyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما هو الجواب، لكنني أرى أشياء أعجز عن تفسيرها. |
| İlk önce rüyalarımdaydı ama şimdi uyanıkken de bir şeyler görüyorum. | Open Subtitles | في البداية كانوا في أحلامي لكن الآن أنّي أرى أشياء عندما أستيقظ. |
| Senin için harika şeyler görüyorum, bizim için. | Open Subtitles | أرى أشياء عظيمة بالنسبة لك، بالنسبة لنا. |
| Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum artık. | Open Subtitles | لمسة واحدة، وأستطيع أن أرى أشياء |
| Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum artık. | Open Subtitles | لمسة واحدة، وأستطيع أن أرى أشياء |
| Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum artık. | Open Subtitles | لمسة واحدة، وأستطيع أن أرى أشياء |
| Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum artık. | Open Subtitles | لمسة واحدة، وأستطيع أن أرى أشياء |
| Bir şeyler gördüm senin gibi, sonra gözlerimin önünden kayboldun. | Open Subtitles | يبدو كأنني أرى أشياء مثلك تختفي أمام عيني |
| Telefonda konuşurken üç gündür uyumadığımı ve garip şeyler görmeye başladığımı söylemiştim ya? | Open Subtitles | أتذكر عندما كنا نتكلم عبر الهاتف وقلت لك أنه مضى علّي ثلاثة أيام منذ تعاطيي لذلك الشيء وبدأت أرى أشياء غريبة؟ |
| Lanetliydim çünkü diğer kız çocuklarının görmediği şeyler görüyordum. | Open Subtitles | ملعونه لأني كنت أرى أشياء لا تراها فتيات أخريات |
| Beynimi etkileyip istediğim şeyleri görmemi sağIıyorlar. | Open Subtitles | تدخل داخل رأسي تجعلني أرى أشياء أريدها |
| Eğer bende o kadar morfin alsaydım ben de olmayan şeyler görürdüm. | Open Subtitles | وإن تجرّعت كلّ ذلك المورفين، قد أرى أشياء لا وجود لها أنا أيضاً. |
| Bir şeyler gördüğüm zaman, onlara takılırdım. | Open Subtitles | لذلك عندما أرى أشياء.. أنا فقط أتعامل معها |
| Hayal görmüyorum ben. | Open Subtitles | أنا لا أرى أشياء |
| Çok korkmuştum, bir şeyler gördüğümü sandım. | Open Subtitles | كنت خائفة جداً, أعتقد أني كنت أرى أشياء |
| Çalışmanın ulaşacağı yerleri görüyorum. Yeni teknikler görüyorum. | Open Subtitles | أرى أشياء أوجه عملي نحوها تقنيات جديدة و ثورات علمية |
| Bir şeyler gördüğümde durum daha da kötü oluyor. | Open Subtitles | يسوء الأمر أكثر عندما أرى أشياء لا أستطيع أن أفعل أي سيئ بشأنها , بدون أن أكشف هويتي |