| Sadece Biraz para lazım ve Biraz daha zaman, sonra eve geri döneceğim. | Open Subtitles | أريد القليل من النقود وحسب فقط القليل القليل من الوقت وسأعود إلى المنزل |
| Ve Biraz huzur istiyorum. Bir iyilik yapın ve defolup gidin. | Open Subtitles | أريد القليل من الهدوء, إصنع لي جميلا وأخرج من هنا |
| Peki... oğlunun bende olduğunu hatırlayınca... sadece Biraz... sıcaklık... birazcık... insan şevkati istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ..بما أنني لدي ابنك أريد القليل من الدفء.. |
| Geri çekilip durumumuzu yeniden değerlendirmek için zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد القليل من الوقت لأتراجع إلى الوراء و أقيّم وضعناَ |
| Gel buraya bebeğim. Biraz daha Osmosis için hala Jones luyorum. | Open Subtitles | تعال إلى هنا ياحبيبي أنا مازلت أريد القليل من أوسموزي |
| Ama bırak Biraz nefes alayım. | Open Subtitles | ولكن أريد القليل من الهواء النقي يا رجل. |
| Kadınların özgürlüğü programıma Biraz para gerek. | Open Subtitles | أريد القليل من المال لبرنامج تـحـرر المرأة الخاص بي |
| Ben de ailemi geri istiyorum. Sadece bu davayı sonlandırmak için Biraz daha zamana ihtiyacım var. Ondan sonra temelli döneceğim. | Open Subtitles | أريد العودة للعائلة، لكنّي أريد القليل من الوقت لنا حتى نغلق القضيّة، و أعود للديار للأبد |
| Biraz patates kızartması var mı? Sadece bir çift olsa bile yeter. | Open Subtitles | هل تكلك اي بطاطا مقلية, يا رجل أريد القليل فقط |
| Bebeğim, özür dilerim, seni seviyorum, fakat Biraz heyecanlanmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | عزيزي أنا آسفة أنا أحبك لكني أريد القليل من المتعة |
| Bak, sadece Biraz daha fazla zamana ihtiyacım var, tamam mı? | Open Subtitles | أنا فقط أريد القليل من الوقت ، حسناً ؟ |
| Biraz patates ve bir torba un. | Open Subtitles | أريد القليل من البطاطا وكيس من الطحين. |
| Bak, yalnızca Biraz istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اصغ , أنا فقط أريد القليل , موافق ؟ |
| Kafamı toplamam için Biraz içkiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد القليل من الخمر لكي أحرّر نفسي |
| Çünkü şu an Biraz emniyette olsam bana iyi gelir. | Open Subtitles | لأنني قد أريد القليل من السلامة. |
| Yani eğer hepiniz toplanırsanız. Şampanya istiyorum. | Open Subtitles | ـ لذا لو تتجمعون جميعاً من حولي ـ أنا أريد القليل من الشمبانيا اللعينة |
| Sanırım bir kadeh şaraba ihtiyacım var, hatta bir sürahi. Beyaz, kırmızı, fark etmez. | Open Subtitles | أظن أنني أريد القليل من النبيذ ربما قنينه، أبيض أو أحمر أنا لا أكترث |
| Bak, bu haftayı beraber geçireceğimiz söylediğimizi biliyorum, ama işler çözülmek üzere, birazcık zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | اسمعي، أعرف أننا اتفقنا على التقابل هذا الأسبوع ولكن حتى يتضح كل شئ، أريد القليل من الوقت |