| Bir arkadaşım, bir yer bulamazsam kanepesinde yatabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | واحد من زملائي عرض عليّ أريكته إن لم أجد شيئا. |
| Ayrıca kiramı ödeyemeyince 5 hafta boyunca kanepesinde uyumama izin verdi. | Open Subtitles | بالاضافة لذلك، سمح لي بالنوم على أريكته لمدّة خمسة أسابيع عندما فقدت أجر الباطن |
| Otobüse binmez. Kendi yemeğini getirmez. Gece kanepesinde yatmana izin vermez. | Open Subtitles | لا يريد استقلال الحافلة,لا يلف غدائه لا يسمح لك بقضاء الليل على أريكته |
| Güzel, artık çıplak sarılmalarınızı onun kanepesinde yapabilirsiniz. | Open Subtitles | جيّد ، الآن بإمكانكما إحتضان نفسيكما عاريين على أريكته |
| Şefkatli bir insan, taksiciye uyuması için kanepesini önerir ve sonra taksici bunun için öldürür? | Open Subtitles | رجل صالح يدع سائق تاكسي ينام على أريكته ويكون جزاءه القتل جراء هذا ؟ |
| Kuzenimin aptal kanepesini taşımasına yardım ediyordum. | Open Subtitles | كنتُ أساعد ابن عمّي على نقل أريكته. |
| Philly'deki arkadaşımın kanepesinde yatarım bu gece. | Open Subtitles | سأذهب عند صديقي وأبقى على أريكته الليله |
| Kardeşinin kanepesinde yatmasına izin veriyor. | Open Subtitles | يدع شقيقه ينام على أريكته |
| - Zaten bir kere kanepesini mahvettik. | Open Subtitles | -لقد أفسدنا أريكته سابقاً |
| kanepesini al. | Open Subtitles | يأخذ أريكته. |