| Eylemlerini daha dramatik kılmak için bu videodan bazı kareleri çıkardılar. | TED | لقد أزالوا لقطات من هذا الفيديو لجعل تصرفاته تبدو أكثر عدوانية. |
| Dur bakayım. Seni benim beş para etmez kıçıma yapışasın diye mi dondurucudan çıkardılar? | Open Subtitles | دعنى أفهم الأمر، أزالوا الجليد عنك فقط للنيل منّى؟ |
| Kurşunları çıkarmışlar ve ameliyattan da çıkmış. | Open Subtitles | حَسناً، أزالوا الرصاصَ، و هو خارج الجراحةِ، موافقة؟ |
| Tüm mermi parçalarını çıkarmışlar ve kalıcı hasar yokmuş. | Open Subtitles | أزالوا كل شظايا الرصاصة ويقولون أنه لا يوجد ضرر دائم |
| Öyleyse sinirleri tepelerinde olmalı. Çünkü kulisten resmini indirdiler. | Open Subtitles | لابد وأنهم مهتاجين لأنهم أزالوا صورتك من الردهه |
| Bu bir robotik cerrahiydi. Gözümün arkasındaki hematomayı aldılar. | TED | وباستخدام الروبوتات أزالوا تجمع دموي يقع خلف عيني |
| - Uçağa hiç binmemiş ve bagajını çıkartmışlar. | Open Subtitles | -لم يستقلّ أبدًا رحلته وقد أزالوا أمتعته |
| Harika. Kilitli ve bu taraftaki kapı kontrollerini sökmüşler. | Open Subtitles | لقد أغلق الباب بإحكام ، و لقد أزالوا وحدة فتح الأبواب من هذا الجانب |
| Maskesini çıkarmışlardı. Beyazdı. | Open Subtitles | هم أزالوا القناع عنه هو كان أبيض |
| Bu görev için bilekliğini çıkardılar. | Open Subtitles | لقد أزالوا جهاز التتبع من قدمك في هذه العملية |
| Bugün solunum cihazından çıkardılar. | Open Subtitles | لقد أزالوا جهاز التنفس من عنده .هذا الصباح |
| İçindeki aktif maddeyi 20 yıl önce çıkardılar! | Open Subtitles | لقد أزالوا العنصر النشط، تتراهدروزولين، منذ ما يقرب من 20 عام. |
| Oto camını da omzundan çıkardılar mı? | Open Subtitles | أنهم أيضاً أزالوا بعض من زجاج السيارة من على كتفك؟ |
| Önce beynini burnundan dışarı çıkarmışlar sonra karnını yan taraftan yarmışlar ki mide, karaciğer ve bağırsakları çıkarabilsinler... | Open Subtitles | أولا، ارتشفوا دماغه من أنفه ...وبعدها جعلوا شقاً في جهة البطن ،وبهذا أزالوا المعدة، الكبد ..والأمعاء |
| Korteksin omurga ile birleştiği noktadan bir şey çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد أزالوا جزءاً من الطبقة ...السفلية من القشرة الدماغية يتقابل مع العمود الفقري |
| Korkarım ki yapamam. Kalbini yerinden çıkarmışlar. | Open Subtitles | لا أستطيع، لقد أزالوا قلبك |
| Ofisindeki kameraları indirdiler. | Open Subtitles | لقد أزالوا آلات التصوير من مكتبه |
| Çıldırdın çünkü heykelini indirdiler. Hayır. | Open Subtitles | أنت غاضب لأنهم أزالوا تمثالك؟ |
| Çapkınlık yapsın diye kızın korumalarını aldılar. | Open Subtitles | وهم أزالوا تفصيل جهاز الأمن منها لأخذ مطارده |
| Entübasyonunu çıkartmışlar. | Open Subtitles | أزالوا intubationه. |