| Hayır, sana aşkım yalandan değildi. Sadece babamın davasında tanıklık etmek istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أزيف حبي لكِ لم أرد أن أشهد في محاكمة أبي |
| Brian, yanındayken yalandan aksırsam ömrünün kalanını dışarıda geçirirsin. | Open Subtitles | براين , كل مايجب أن أفعله هو أبدأ أزيف عطس من حولك وأنت ستقضي بقية حياتك في الخارج |
| Brian, yanındayken yalandan aksırsam ömrünün kalanını dışarıda geçirirsin. | Open Subtitles | هو أفعله أن مايجب كل , براين حولك من عطس أزيف أبدأ الخارج في حياتك بقية ستقضي وأنت |
| Hayatımda hiç bu kadar çok orgazm taklidi yapmamıştım. | Open Subtitles | لم أزيف هذا العدد الكبير من لذات الجماع في حياتي |
| Perry kendini yetersiz hissetsin diye boşalMAma taklidi yapıyorum. | Open Subtitles | لأجعل (بيري) يشعر بأنه فاشل أحياناً أزيف أنني لم أصل لذروة الجماع |
| Omuzlarında galaksi olan bir Generale belgede sahtecilik yapıp yalan söyledim. | Open Subtitles | لا تشكرني، كان علي أن أزيف وثائق لأختلق أزمة وأكذب على عقيد يحمل أوسمة |
| Akşam yemeğinde yalandan midem ağrıyor diyeceğim. | Open Subtitles | سوف أزيف آلم بالبطن خلال العشاء |
| yalandan ağlamıyorum. | Open Subtitles | لا أزيف الدموع |
| Her zaman orgazm taklidi yaparım. | Open Subtitles | أزيف دائماً هزات جماعي. |