"أساهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• katkı
• katkım
• katkıda bulunmak
• katkıda bulunacağım
• katkıda bulunuyorum

Dünya adı verilen bu karışık topluma yeterince katkı sağlıyorum. Daha ne yapabilirim ki?
أنا أساهم فى هذا العالم المرتبك ماذا يوجد غير ذلك

Saçma sapan yerel bir olay olduğunun farkındayım ama ortaya atılıp biraz katkı sağlamak fena olmaz.
أعني ، إنه شيئ محلي سخيف لكن سيكون جيد أن أكون هناك و أن أساهم

Eğer güçlerime bir şans verirsem, nasıl bir katkım olacağını düşündüm.
ما قد أساهم به إذا منحت القوات الموجودة لدى الفرصة للظهور

Tamam, ama bak, hala tadilata katkım olsun istiyorum.
واو, حسنا لكن أنظري أنا مازلت أريد أن أساهم في نفقة التجديد

Son yapmak istediğim ise, zihinsel hastalıklar etrafında var olan yanlış anlamalar için katkıda bulunmak.
آخر شيء أرغب في فعله هو أن أساهم في الفهم الخاطئ الموجود مسبقًا عن المرض العقلي.

Zaman kapsülüne katkıda bulunmak istediğim anı kendim seçebilir miyim?
أيمكنني أن أختار الذكرى التي أريد أن أساهم بها في الكبسولة الزمنية؟

Ve anlayışınız için emeklilik fonunuza küçük bir katkıda bulunacağım.
ولمعلومكم أنا أساهم قليلاً في صندوق التقاعد الخاص بكم

Herkes biliyor ki, başka herkesten daha fazla hayır işleri için katkıda bulunuyorum, değil mi?
يعلم الجميع انني أساهم للأعمال الخيرية والمعوزين وأمور آخرى اكثر من أي شخص

Ben de gelip bir neye katkı yapıyorum göreyim dedim.
وقررت القدوم لرؤية ما أساهم من أجله.

Bildiğim bir şeyle katkı yapıyorum.
أساهم بما أعرفه.

Yani temel olarak ne kadar hissem olacaksa Gilfoyle'dan daha fazla katkı yaptığımı göstermeli.
يجب أن تنعكس على أنني أساهم أكثر من (جيلفويل)

katkı yapabilirim diye hissediyorum.
-أشعر وأنني أساهم

Herhangi bir şekilde katkım olduysa da kendimi asla affetmem.
وإذا كان بإمكاني أنْ أساهم بأي شكل من الأشكال، لا يمكنني أبداً أنْ أغفر لنفسي.

Akşam yemeğini siz planladınız bir katkım olsun istedim.
أنا أعلم أنك أنت و (باتريك) قد خططتم للعشاء و لكن أردت أن أساهم في شيء

Bu işten anlıyor. Benim tek katkım, oradaki küçük dağınık alan.
أساهم بتلك الفوضى

Benim de katkım olsun dedim.
فكرت بأنه علي أن أساهم

Onun için bir anma yapacaksanız kantin güveçlerimden biriyle katkıda bulunmak isterim.
فأود أن أساهم بإحدى اليخنات التي أعدها بأشياء من مخزن المؤن.

Bu durum, yapılacak önemli şeyler ve kalan zamanımda katkıda bulunmak için neler yapabileceğim üzerine düşünmeme sebep oldu.
لذا، هذا حفّزني للتفكير بالأمر ما الهام لفعله بماذا يمكنني أن أساهم بالوقت المتبقي لي

Görevimi yapmak istedim. katkıda bulunmak istedim.
أردت أن أقوم بدوري، أردت أن أساهم

- Her ay krediye bende katkıda bulunacağım.
سوف أساهم بالرهن العقاري كل شهر.

Boş zamanlarımda çözülmemiş cinayetlerle ilgili bir çevrimiçi topluluğa katkıda bulunuyorum.
حسناً، في وقت فراغي، أساهم مع جماعة على الأنترنت اختصاصها جرائم القتل التي لم تحلّ