| Aspen Cezaevi'nde altı aylık cezanı doldurmuşsun. Aramıza hoş geldin, vatandaş. | Open Subtitles | حكم ستة شهور فى سجن أسبن مرحبآ بك مرة أخرى كمواطن |
| Pazar'a doğru beni Aspen Lodge'de bulabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تجلبه لي في منتجع أسبن خلال الأحد؟ |
| Aspen Cezaevi. Dava kapanmıştır. Götürün onu. | Open Subtitles | خمس سنوات فى سجن أسبن للتأديب القضية اغلقت. |
| Cezan, burada da belirtildiği gibi, hemen başlamak üzere, Aspen Cezaevi'nde yaşam boyu hapse dönüştürülmüştür. | Open Subtitles | العقوبة ستكون سجن مؤبد فى سجن أسبن للعقوبات وسينفذ فورآ كما هو مكتوب |
| Yaşam standardını inkar etmesi gerekmez... özellikle şuradaki kocası Aspen'deki metresi için... bir aşk kulübesine dört milyon dolar para verirken. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ لا تنكرَ مستوىُ معيشتها خصوصاً عندما زوجها هناك افرغ أربعة مليون على كوخ حبِّ لعشيقتِه في أسبن. |
| Seni Aspen Polisi'ne davet etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أدعوك الى مكتب شرطة الشريف في أسبن |
| Aspen oldukça gösterişliymiş. Hatta ayyaşlar bile daha iyi görünüyor. | Open Subtitles | يارجل، إن أسبن تبدو غالية حتى السكرون يبدون أجمل |
| Colorado, tiyatro bölümü... Babası Aspen'in yarısının sahibi gibi. | Open Subtitles | من كولورادو ، لديها مسرح ويملك والدها ، مثل ، نصف أسبن |
| Aspen FİZİK ENSTİTÜSÜ FORUMU ...yeni bir parçacık keşfedildiğine dair. | Open Subtitles | منتدى معهد أسبن للفيزياء . أن هناك جسيم جديد تم اكتشافه |
| - Aspen'den kargo ve morg teslimatı. - Tamam. | Open Subtitles | شحنات المشرحة والشحن من أسبن حسنآ |
| Eğer, senin için başarı Aspen'de ve... | Open Subtitles | إذا كان النجاح يعني لك أن تمتلكين منزلا في "أسبن"، وآخرا في "أكابوكو" |
| Biz Aspen'de kapalı yerlerde bunu giyeriz. | Open Subtitles | في أسبن كلنا نَلْبسُهم في الداخل. |
| Buranın Aspen'e dönüşmesini istemiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نُريدُه ان يتَحَوُّل إلى أسبن. |
| Carl Aspen'in öldürüldüğü yer üç sokak ötede. | Open Subtitles | ثلاث كتل من حيث كارل أسبن قتل. |
| Aspen'deki şu tatilden erken ayrılmıştın. | Open Subtitles | في أجازة أسبن لماذا غادرت فجأة؟ |
| Yazları Hamptons'da, kışları Aspen'de kayak... Bunun gibi şeyler. | Open Subtitles | الصيف في الـ "هاملتونز" والتزلج في "أسبن", وأشياء كهذه. |
| 10'u gelecek haftaki Aspen seyahatimizi iptal etmek olarak düşünün. | Open Subtitles | بإعتبار أن 10 تعني إلغاء رحلتنا إلى " أسبن " بعد أسبوع |
| Aspen Hill'deki bir benzin istasyonundayım ve bir adam yere yığılmış durumda... | Open Subtitles | أنا في محطة وقود" "أسبن هيل" ، وقتل رجل" |
| Arabayı, Quimby ve Aspen caddesinin köşesinde terk edilmiş olarak bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على السيارة المختطفة، مهجورة، على ناصية شارعيّ (كويمبي) و(أسبن). |
| Aileyi şaşırttı, tatili Aspen'de geçirmek istiyormuş. | Open Subtitles | لقد فاجىء العائلة " وسنقضيّ العُطلة بـ " أسبن |