| Bu zamana kadar öğrendiklerimi iyi bir şey için kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا ببساطة أستغـّل ما تعلمتّه .. و أستخدمه إستخدام جيّداً. |
| Jeepimin silahlığı var. Onu genelde avda kullanıyorum. | Open Subtitles | بها مثبت للمسدس، و أستخدمه للصيد غالباً. |
| Bu kullandığım araç ise küçük bir deney. | TED | هذا البرنامج الذي أستخدمه هنا هو تجربة صغيرة. |
| Artık hep bu ismi kullanacağım. | Open Subtitles | ماذا ؟ أحبُ ذلك و سوف أستخدمه طوال الوقت |
| Genelde bunu düşmanlarıma karşı kullanırım, ve düşman olmadığımızı sanmıştım. | Open Subtitles | أسلوب أستخدمه عادةً مع أعدائي، وأنا من ظننتنا صديقين حميمين. |
| Üzgünüm anne. Bu tabancayı zaten kullanmıyorum. | Open Subtitles | أمي أنا آسف, إنه مسدس قديم وأنا لا أستخدمه الآن |
| O Marlon un hacimsel görüntüler için kullandığı gerçek bir projektör cihazıydı. | Open Subtitles | لقد كان فعلاً بروجيكتر أستخدمه مارلون لعرض دميته |
| Harika. O bir daha asla kullanmayacağım tuvalet olacak. | Open Subtitles | عظيم، ذلك الحمام الذي يعمل لن أستخدمه أبداً |
| Çünkü eğer yapmamı istemezsen, onu kullanmam. | Open Subtitles | إن كنت لاتريدين مني إستخدامه فلن أستخدمه |
| Çoğunlukla burayı kullanıyorum, çünkü güneş burada evdeki diğer odalardan daha fazla görünüyor. | Open Subtitles | أستخدمه الآن لأن الشمس تظلُّ ساطعةً فيه لوقتٍ أطول من أية غُرفة أُخرى فى البيت. |
| Terlediğim için söylemesi zor ama jöle kutusunda yazdığı gibi kullanıyorum. | Open Subtitles | من الصعب علي التوضيح لك لأنني حاليا أعرق ولكنني أستخدمه كما تقول التعليمات في علبة الجيل تماما |
| Bu cinin her zaman kullandığım kadar iyi olup olmadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لست واثق من أن الجين من النوع الجيد مثل الذى أستخدمه لكن الخمر متعادل |
| Evet. Kalpazanlık işinde kullandığım bir muhbirdi. | Open Subtitles | نعم بالتاكيد ، انه مخبر،كنت أستخدمه عندما كنت أعمل على بعض القضايا |
| Aynen öyle. eğer "evet" derse düğmeyi gün batımının istediğimiz kadar uzun sürebilmesi için kullanacağım. | Open Subtitles | بالضبط, إذا قالت نعم سوف أستخدمه لجعل الغروب يدوم كما أريد |
| Örneğin her gün bir öküzün ağırlığını ölçmek için bunu kullanırım. | TED | أستخدمه كل يوم لقياس وزن ثور، على سبيل المثال. |
| Şimdi hiç kullanmıyorum. | Open Subtitles | لقد كان أمراً مسلياً في البداية لكنني لا أستخدمه الآن |
| Seni kullandığı kumanda buydu. | Open Subtitles | أهذاجهازالتحكّم.. الذي أستخدمه للتحكّم بكِ. |
| - Zaten kullanmayacağım. | Open Subtitles | حسنا , ربما أردت أن أستخدمه |
| Ben kullanmam. Ama kullanmak isteyen bir başkası var. | Open Subtitles | لا لن أستخدمه,لكن هناك من يرغب بإستخدامه |
| Şunları iyi bir işte kullanayım ha? | Open Subtitles | مــاذا عن أن تدعني أستخدمه لأغــراض جيــدة ؟ |
| Uzun bir zamandır onu kullanmadım, ama onu tekrar kullanmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | لم أستخدمه منذ زمن طويل، لكنّي كنتُ أفكّر بإستخدامه مرة أخرى. |
| Sadece 3 kere kullanmak için çektim. | Open Subtitles | ولكنى سحبت مسدسى ثلاثة مرات منتظرا أن أستخدمه |
| Merhaba. kullanabileceğim bir telefonunuz var mı? | Open Subtitles | مرحباً ، هل لديكي تلفون ممكن أن أستخدمه ؟ |
| Çok var ama sadece sabahleyin bahçemdeki birkaç armadilloyu* temizlemek için kullandım. | Open Subtitles | نعم، عِدّة، لكنّي فقط أستخدمه مبكرًا لإصابة حيوان المدرع قبالة فنائي |
| Yani bir seri katili keserken kullandığım bıçağı anneni keserken de mi kullanmamı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريدني أن أقطع جثة والدتك بنفس السكين الذي أستخدمه على جثة قاتل؟ |
| Etraf biraz dağınık. Stoktaki şeyleri depolamak için kullanıyordum. | Open Subtitles | المكان مُهمل نوعًا ما , إذ أنّي أستخدمه لتخزين مؤن الملهى |