| Gecelerin gecesine hazırlanıyorum. | Open Subtitles | أنا أستعدّ لليلة اليالي وأرتدي الملابس الداخلية التي تحبها |
| Son 13 yıldır buna hazırlanıyorum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أستعدّ لهذا على مدى السنوات الثلاث عشر الماضية. |
| Emekli olmaya hazırlanıyorum. Kılık kıyafet uygulamasından sıyrılayım biraz. | Open Subtitles | إنّي أستعدّ للتقاعد، ولا ألقي بالًا لمعايير التزيُّن. |
| Benim hazırlanmam lazım, sen keyfine bak istersen mutfakta daha şarap var. | Open Subtitles | الآن عليّ أن أستعدّ ولتعتبر نفسك بمنزلك، هناك المزيد من النبيذ بالمطبخ إن أردت |
| Bir sonraki oturuma hazırlanmam gerekiyor fakat başına gelenlerle yakından ilgiliyim. | Open Subtitles | يجب أن أستعدّ للمحاضرة القادمة، ولكنّي مهتمّ جدّاً بما أصابكَ |
| Kızmaya hazırlanıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أستعدّ للغضب |
| Hazırlanıp oraya gelebilmem ve.. | Open Subtitles | ...ومن المفترض لي أن أستعدّ وأُسافر و |
| Düğünüm için hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | الآن لا يجب عليّنا التحدّث حيال ذلك، عليّ أن أستعدّ لحفلِ الزفاف |
| Kapsülde bulduğumuz kadını uyandırmaya hazırlanıyorum. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}أستعدّ لإيقاظ المرأة التي وجدناها في السّبات. |
| Düğün için hazırlanıyorum. | Open Subtitles | أستعدّ للأعياد. |
| İş görüşmeme hazırlanıyorum. | Open Subtitles | إنني أستعدّ لمقابلة عمل |
| Okula gitmek için hazırlanıyorum. | Open Subtitles | أستعدّ من أجل... المدرسة... |
| Şenliklere hazırlanıyorum. | Open Subtitles | أستعدّ للأعياد |
| Ufak bir görüşme için hazırlanıyorum. | Open Subtitles | أستعدّ لاجتماع |
| Bir sonraki oturuma hazırlanmam gerekiyor fakat başına gelenlerle yakından ilgiliyim. | Open Subtitles | يجب أن أستعدّ للمحاضرة القادمة، ولكنّي مهتمّ جدّاً بما أصابكَ |
| Bilirsiz şu DUI olayı. hazırlanmam gerekiyor. | Open Subtitles | تعرف، أمر السياقة تحت تأثير الكحول عليّ أن أستعدّ |
| Bu kadar dinlendiğim yeter. Gidip hazırlanmam gerek. Yapmam gereken o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | فرغت من الراحة، ويلزم أن أستعدّ ثمّة أمور كثيرة يتعيّن أن أنجزها |
| Size okurdum ama hazırlanmam lazım. | Open Subtitles | أود أن أقرأ لك، لكن يجب أن أستعدّ. |
| İşe gitmek için hazırlanmam lâzım. | Open Subtitles | لكن يجب أن أستعدّ للعمل. |
| Yatmaya hazırlanıyordum işte. | Open Subtitles | أنا أستعدّ للذهاب إلى الفراش |
| Ralph'in okulunun yarınki cadılar bayramı partisi için hazırlanıyordum ama gitmek istemiyor çünkü onunla gidecek kimse yok. | Open Subtitles | لقد كنتُ أستعدّ لحفلة عيد القدّيسين بمدرسة (رالف) غداً، لكنّه لا يودّ الذهاب لأنّ ليس لديه أحد يذهب معه. |
| Hoop beni almak için geliyor. hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | هوب فى طريقه إلىّ ،يجب أن أستعدّ |