| Sizinle birlikte geçirdiğim geceden büyük zevk aldım efendim. | Open Subtitles | لقد أستمتعت بوقتنا معاً، ولكن سيمثّل هذا كارثة إعلامية. |
| Birlikte olduğumuz zamandan zevk aldım, ama ben arka planda kaybolacağım. | Open Subtitles | لقد أستمتعت بالوقت الذي قضيناه سوياً ولكن يجب أن أختفي بعيداً في الظل |
| En son ne zaman gerçekten bir arkadaşınızın sadece sesini duymaktan keyif aldınız? | TED | متى آخر مرة أستمتعت بها بالإستماع إلى صوت صديق |
| "Kısa bir deniz yolculuğuna çıkacaksın." Bak bu hoşuma gitti. | Open Subtitles | "سوف تأخذ رحلة قصيرة في البحر" ! لقد أستمتعت بهذا |
| Bugün çok eğlendim ama bence biz uyumlu bir çift değiliz. | Open Subtitles | أنظر، لقد أستمتعت جدّاً اليوم لكن لا أعتقد أنّنا مناسبين لبعضنا |
| Evet. Seninle vakit geçirmek oldukça güzeldi. | Open Subtitles | نعم , أنا حقاً أستمتعت بقضاء الوقت معكِ |
| hoşuna gitti mi binbaşı? | Open Subtitles | أستمتعت بالعرض , أيها الرائد ؟ |
| - Tamam Max, yeterince eğlendin. | Open Subtitles | -حسنا يا ماكس, لقد أستمتعت بذلك |
| Ben de seninle çalışmaktan zevk duydum ve görüşmeye devam edeceğiz. | Open Subtitles | أستمتعت بالعمل معك أيضاً، وسنبقى على أتصال بالتأكيد. |
| Pazardan hiç bu kadar zevk almamıştım. | Open Subtitles | لقد أستمتعت كثيراً بتجوالى فى السوق. |
| Bu ziyaretimden çok zevk aldım. | Open Subtitles | لقد أستمتعت كثيرًا بزيارتي لكم |
| Çok zevk aldığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقول بأننى قد أستمتعت اليوم |
| Yani, okulun en akıllı ve güzel kızlarıyla beraber olmaktan keyif aldım. | Open Subtitles | أستمتعت بمواعدة أجمل وأذكى فتاتين بالمدرسة |
| Bugün seninle şarkı söylediğimde keyif aldım ve ilerde bunu yine yapabiliriz ama konu seçmelere gelince herkes kendi çaresine bakmalı. | Open Subtitles | لقد أستمتعت بالغناء معك اليوم و أتطلع لفعل ذلك مجدداً لكن عندما يأتي الأمر لتجرة الأداء |
| Birlikte geçirdiğimiz zamandan çok keyif aldım. | Open Subtitles | أستمتعت ُ بالوقت الذي قضيناه سويه كثيراً. |
| Çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | أستمتعت حقاً بهذا ، يا لها من ليلة رائعة |
| Bu hafta sonu bir planın var mı bilmiyorum ama, birlikte geçirdiğimiz vakit gerçekten hoşuma gitti. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كان لديك أي خطط لقضاء عطلة نهاية هذا الاسبوع و لكنني بالحقيقة أستمتعت بالوقت الذي قضيناه معاً |
| - Geçen gene çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | لقد أستمتعت حقاً الليلة الماضية. أجل، وأنا أيضاً. |
| Ben çok eğlendim. İpucu için rica ederim. Her moron plaka sorgulatabileceğinden o kalemi alıp elveda öpücüğü konduracağım sana. | Open Subtitles | لقد أستمتعت حقاً، ويسعدني أنّكِ حصلتِ على دليلاً، وأرى أن بوسع أيّ أحمق يتعقب لوحة سيارة، |
| Çok iyiydi. Hatta çok eğlendim. | Open Subtitles | لقد كان رائعاً وقد أستمتعت |
| Seninle konuşmak güzeldi. | Open Subtitles | حسناً , لقد أستمتعت بهذه المحادثة |
| Eğer seni rahatlatacaksa sana yastıkla vurmak güzeldi. | Open Subtitles | ..... أذا كان هذا يساعد لقد أستمتعت بضربك بالوسادة |
| Ayna simetrisini tasvir ettiğim Flash'ın kendisiyle tenis oynaması dip notu hoşuna gitti mi? | Open Subtitles | هل أستمتعت بالملاحظة المضحكة في آخر الصفحة "حيث أوضّح "تماثل المرآة بربطه باللاعب الماهر -فلاش- وهو يلعب كرة المضرب مع نفسه؟ |
| Sevgilimi becermek hoşuna gitti mi? | Open Subtitles | هل أستمتعت بمعاشرة فتاتي؟ |
| - İyi eğlendin mi? | Open Subtitles | - هل أستمتعت بالوقت؟ |