| Sayın başkan, sizinle paylaşmak istediğim bazı güzel haberlerim var. | Open Subtitles | سيدي الرئيس, لدىّ أخبار جيدة أشاركها معك |
| Seninle paylaşmak istediğim bazı şeyler var ve hiç öğrenmeden ölmen gereken şeyler var. | Open Subtitles | هناك أمور أريد حقاً أن أشاركها معك وهناك أمور الموت أفضل من معرفتها |
| Düğünümle ilgili beyin fırtınası yaptım ve seninle paylaşmak istedim. | Open Subtitles | لقد حصلت عاصفة للتو عن أفكار لزفافي بعقلي يجب أن أشاركها |
| Davayla ilgili ve sizlerle paylaşmak istediğim önemli kanıtlarım var. | Open Subtitles | لدي معلومة مهمة عن هذه القضية و أريد أن أشاركها مع المدعي بعد أذنك يا سيدي |
| Bu, bana ciddi ciddi öğrencilerimle paylaştığım mesajı düşündürttü. | TED | وجعلني هذا أفكر حول الرسالة التي أشاركها مع طلابي |
| Ve bu yol boyunca sizinle paylaşmak istediğim birkaç ders öğrendim, çünkü bence birlikte Amerikan demokrasisini daha iyi ve daha güçlü yapabiliriz. | TED | ولقد تعلمت العديد من الدروس خلال مسيرتي والتي اردت أن أشاركها معكم، لأنني أعتقد ،معاً سنجعل ديموقراطية أمريكا أفضل وأقوى. |
| Evlenmek, hayatımı paylaşmak istediğim Jane işte bu. | Open Subtitles | هذه "جاين" التي أود الزواج منها. أن أشاركها حياتي. |
| Bugün sizinle paylaşmak istediğim bir hediyem var, "Ayyuka Çıkmış Mutluluk", üzerinde çalıştığım bir proje | TED | لذا , لدي هدية أريد أن أشاركها معكم اليوم , هو مشروع أعمل عليه أسميته ( الكشف عن السعادة ) |
| Seninle paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشاركها معك. |
| Ve bunu seninle birlikte paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أشاركها معك. |
| Onu paylaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشاركها معهم |
| Sizinle paylaşmak istediğim bir hikâyem var. | Open Subtitles | لديّ قصة أودُ أن أشاركها معكم |
| paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | واحدة أريد أن أشاركها |
| Kullandığım bu dil, paylaştığım bu fikirler. | TED | اللغة التي أستخدمها، الأفكار التي أشاركها. |
| Sizinle bunu paylaştığım için tabi ki de mutlu oldum. | Open Subtitles | الأمر الذي يجعلني سعيدا أن أشاركها معكم , بالطبع |