| Aletler de ufaldıkça ufalıyor ama parmaklarımız aslında aynı boyutta kalıyor. | TED | فالأجهزة اصبحت أصغر فأصغر ولكن أصابعنا مازالت بنفس الحجم. |
| Kalın parmaklarımız araya sokamıyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نُدخل أصابعنا الكبيرة في هذه الفتحات الكثير من المفاصل المكسورة |
| parmaklarımızı elimizin içine sokup tekrar çıkarıyoruz? | Open Subtitles | نلصق أصابعنا بداخل ايدينا ونخرجها مره ثانيه؟ |
| Sizce parmaklarımızı kesip üzerine kan akıtmalı mıyız? | Open Subtitles | هل يجب أن نحصل على أصابعنا نفتح وننزف عليه؟ |
| Buna rağmen aşağılık herif yine de parmaklarımızın arasından kayıp gitti. | Open Subtitles | على الرغم من أن الوغد لا يزال يفلت من بين أصابعنا. |
| Aksi takdirde parmaklarımızı büküp Binbaşı Carter ve Albay O'Neill'ın başarabilmesi için Dua etmeyi öneriyorum. | Open Subtitles | ماعدا ذلك, أقترح أن نجلس كلنا ونشبك أصابعنا و نتمنى أن الرائد كارتر والعقيد أونيل يستطيعوا مساعدتنا |
| Şans dile. | Open Subtitles | ومؤخرتها, أقول من نحن لنشتكي، تعلم؟ أصابعنا معقودة. |
| Bizim gerçek hayatta kolayca rastlayabildiğimiz bir şey değil, bu parmak uçlarımızdaki binlerce katılımcı hissi verir. | TED | وهو أمر لا نجده في الحياة الحقيقية بسهولة الشعور بأن على أطراف أصابعنا يوجد العديد من المتعاونين. |
| O soğuk bardağı uzattığında, parmaklarımız birbirine değiyor. | Open Subtitles | ..بينما هي تمرر لي الكوب البارد متقاطر المياه تلامست أصابعنا |
| Soğuk, terli bardağı bana doğru uzattığında parmaklarımız birbirine dokunuyor. | Open Subtitles | بينما هي تمرر لي الكوب البارد متقاطر المياه... تلامست أصابعنا |
| parmaklarımız kanayana ve... sesimiz gidene kadar çalışacağız. | Open Subtitles | نحن الممارسة ستعمل حتى أصابعنا نفطة وأصواتنا أجاد. |
| Eğer işe yaramazsa, parmaklarımızı prize sokarız. | Open Subtitles | إذا لم يعمل ذلك فسنلصق أصابعنا في مقبس الضوء |
| Biz de parmaklarımızı kırdırmadan burdan çıkarız. | Open Subtitles | و نخرج من هنا من دون أن تكون أصابعنا مكسورة |
| Kaçıyorlar! parmaklarımızın arasından kaçıyorlar! | Open Subtitles | إتهم يفروون منا إنهم ينزلقون من بين أصابعنا |
| Bizim Fred Astaires, Gene Kelly'lerimiz, Michael Jackson'larımız parmaklarımızın ucunda, bizim dışımızdakilerin böyle bir imkanı olmayabilir. | TED | فريد استيريس الخاص بنا, وجين كلي التابعة لنا مايكل جاكسون التابع لنا موجود عند أطراف أصابعنا وربما لا تكون لديه الفرصة ، ما عدا معنا. |
| Dua edelim o zaman, otopark yoldan çok daha iyi ya. | Open Subtitles | لنعقد أصابعنا لأن بيتزا المركن أفضل كثيرًا |
| Bir süreliğine yatıp kalkıp Dua edeceğiz anlaşılan. | Open Subtitles | علينا أن نطبق أصابعنا فحسب لبعض الوقت،أليس كذلك؟ |
| Şans dileyelim, umarım iyi bir iş bulurum. | Open Subtitles | انضم أصابعنا ونتمنا أن احصل على عمل. |
| yüzlerimiz birbirinin aynısı ama parmak izlerimiz farklı | Open Subtitles | وجهانا متشابهان لكن بصمات أصابعنا مختلفة |
| Merak ediyorum, milyarlarcamız artık parmağının ucunda bu güçlü alete sahip, | TED | فأنا أتعجب، لأن المليارات منّا لديهم هذه الأداة القوية بين أصابعنا. |
| Şimdi, yedi ay geçti ve düşmanın gözüne sadece parmağımızı sokmakla kalmadık. | Open Subtitles | والآن مرت سبعة أشهر وقد فعلنا ماهو أكثر من وضع أصابعنا في أوقات متباعدة في أعين أعدائنا.. |
| Hey, silahımız bile yok. parmaklarımızla nasıl yen... | Open Subtitles | ،ليس لدينا أي سلاح ...هل سنستخدم أصابعنا |