| Şimdi hepimiz İkuko'yla iyi arkadaş olalım, tamam mı? | Open Subtitles | لنكن جميعاً أصدقاء جيدين مع ايكوكو، اتفقنا؟ |
| Hepimizin çok iyi arkadaş olacağımıza eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أننا جميعا سنصير أصدقاء جيدين |
| Sana bir şeyler söylemiştir diye tahmin etmiştim çünkü bu aralar çok iyi arkadaş oldunuz.Ama erkeklerin işi belli olmaz. | Open Subtitles | أنا فقط قد اعتقدت أنه قال لك شيء لأنكم قد أصبحتم أصدقاء جيدين.. تعرفين الرجال |
| Sanırım onlar, bizim kadar iyi dost değillerdi. | Open Subtitles | أراهن بأنهم لم يكونواً أصدقاء جيدين بقدرنا. |
| Çok iyi arkadaştık. Ondan daha iyi bir dost bulmak zordur. | Open Subtitles | لقد كنا أصدقاء جيدين انه من الصعب أن تجد صديق جيد |
| halâ çok iyi arkadaşız, hep de öyle kalacağız. | Open Subtitles | وما زلت وأمك أصدقاء جيدين وسنكون دوماً كذلك |
| O halde arkadaş edin. Senin iyi arkadaşların vardı. | Open Subtitles | إذًا أحصلي على أصدقاء لديكِ أصدقاء جيدين |
| Ya arabadan çıkıp sana kocaman sarılırım ve herkes ne kadar iyi arkadaş olduğumuzu görür ya da benimle konuşursun. | Open Subtitles | هاى ، يمكننى أن أخرج وأعطيكى عناق كبير كى يعرف الجميع أننا أصدقاء جيدين أو يمكنك أن تتحدثى معى |
| Biz yeniden iyi arkadaş olduk. Biz bu şekilde devam edemez miyiz? | Open Subtitles | لقد أصبحنا أصدقاء جيدين من جديد أيمكننا أن ندع الأمور كماهي الآن ؟ |
| Hiçbir erkek ve kız "sadece iyi arkadaş" olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن لصبي وفتاة أن يكونا فقط أصدقاء جيدين |
| Her zaman, şartlar farklı olsaydı, çok iyi arkadaş olabileceğimizi düşünürüm. | Open Subtitles | أنا دائماً أظن إنه إذا كانت الظروف مختلفة فكنّا سنكون أصدقاء جيدين |
| Gerçek beni tanıdığı zaman iyi arkadaş olacağız. | Open Subtitles | عندما تتعرف على شخصيتي الحقيقية سنصبح أصدقاء جيدين |
| İyi arkadaş olacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | كنت أعرف إننا سنكون أصدقاء جيدين لقد أخبرتك |
| Ne kadar iyi arkadaş olduğumuzu oynamamandan emin olmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أكون واثق من أنك لن تلعب ورقة كم أصدقاء جيدين كُنا. |
| Ama sana söylenenleri yaparsan çok iyi dost olabiliriz. | Open Subtitles | لكن إذا فعلت مايقال لك سنكون أصدقاء جيدين جداً |
| Seni daha iyi tanıdıkça iyi dost olacağımıza eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة عندما أعرفك أكثر . سوف نكون أصدقاء جيدين |
| Annem ve dedem Avatarla ve Güney Kabilesi ile her zaman iyi dost olmuşlardır. | Open Subtitles | أمي وجدي كانا دائما أصدقاء جيدين للأفتار وقبيلة الماء الجنوبية |
| Ne iyi arkadaştık. Tekrar öyle olabiliriz. | Open Subtitles | كنا أصدقاء جيدين ويمكننا أن نكون كذلك من جديد |
| Arkadaştık.İyi arkadaştık. | Open Subtitles | كنـا أصدقاء, أصدقاء جيدين معاً |
| Biz oğlu İstanbul'dan iyi arkadaşız. | Open Subtitles | نحن أصدقاء جيدين لابنك مايكل من القسطنطينية. |
| İyi arkadaşız. - Aklıma gelmişken benim bazı olayları çözümlemem gerekiyor. | Open Subtitles | نعم , نحن أصدقاء جيدين أصدقاء جيدين |
| Hayatımın dopdolu olmasını ve iyi arkadaşların olmasını da umardım. | Open Subtitles | بأن يكون لى حياة كاملة ، أصدقاء جيدين |
| Bize şimdi yardım edenler, Roma'da, hain Marcus Antonius, alaşağı edildiğinde, iyi dostlar kazanacaktır. | Open Subtitles | أن اللذين ساعدونا الآن سيكون لديهم أصدقاء جيدين في روما |
| Yani, bizlerin insanlar olarak görevimiz çocuklarımıza ebeveynlik yapmak, onlara iyi arkadaşlar bulmak, iyi bir iş bulmak. | TED | لذلك، فعملنا، كبشر، هو أن نربي أدمغتنا الطفلة، لإيجاد أصدقاء جيدين لهم، لإيجاد عمل جيد لهم. |