| ama yıllar geçtikçe çok yakın arkadaş olduk. | TED | ولكن بعد سنين من رعايته، أصبحنا أصدقاء مقربين. |
| yakın arkadaş olduğumuzu sanıyordum. | Open Subtitles | أعني, أعتقد بأننا كنا حقاً أصدقاء مقربين |
| Doğru, sonra ikiniz iyi arkadaş olursunuz ve çocuklarınız arka bahçede futbol oynamaya başlar. | Open Subtitles | صحيح، بعد أن تصبحا أصدقاء مقربين ويبدأ أطفالكم بلعب الكرة في الفناء الخلفي |
| Hepimiz farklıyız. Bu yüzden iyi arkadaşız. | Open Subtitles | نحن جميعاً مختلفون لهذا نحن أصدقاء مقربين |
| Ayrıca, Elliot ve ben uzun zamandır olmadığımız kadar iyi arkadaştık. | Open Subtitles | بالإضافة,( إليوت)وأناأصبحنا أصدقاء مقربين أكثر من أي وقت مضى |
| Biz geçekten de en iyi dost değiliz. Sadece iyi dostuz. | Open Subtitles | نحن لنا أصدقاء مقربين نحن مجرد أصدقاء |
| Eğer gidersen nasıl en iyi arkadaşlar oluruz? | Open Subtitles | كيف يمكن أن نكون أصدقاء مقربين بدون وجودك هنا |
| İster inan ister inanma, biz çok yakın arkadaştık. | Open Subtitles | صدق أو لا لقد كنا أصدقاء مقربين جدا |
| - Dicky, yoksa yanında ki Lenny'mi? - Biz kreşte en iyi arkadaşlardık. | Open Subtitles | ديكي هذا انت و ليني لقد كنا أصدقاء مقربين في الحضانة |
| Moskova'da çok yakın arkadaşlarım vardır. | Open Subtitles | لدي أصدقاء مقربين في (موسكو) |
| Pekâla? Bu rahip ve bu haham, en iyi arkadaşsınız öyle mi? | Open Subtitles | إذن هناك قس وحاخام وهما أصدقاء مقربين |
| yakın arkadaş olduğumuza inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا نستطيع، أعتقد أننا اصبحنا أصدقاء مقربين |
| Bazı tanışıklıkları var ama yakın arkadaş değiller. | Open Subtitles | هناك البعض ممن يعرفون بعضهم ولكن ليسوا أصدقاء مقربين |
| Şimdi de yakın arkadaş falan mı olduk? Polisler her 28 saatte bir zenci vuruyor. | Open Subtitles | ماذا،هل صرنا أصدقاء مقربين الآن أو شيء ما؟ يطلق الشرطيون النار على رجل أسود كل 28 ساعة. |
| Henüz yakın arkadaş değiliz, paralel bir sınıfta. | Open Subtitles | لم نصبح أصدقاء مقربين بعد هي بالصف الموازي |
| Martouf ve ben bu yüzden yakın arkadaş olduk. | Open Subtitles | مارتوف وأنا أصبحنا أصدقاء مقربين بسببه |
| Hepimizin korkunç iyi arkadaş olacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | إننى أعرف أننا سوف نصبح أصدقاء مقربين |
| İyi arkadaş olamayız demiştim. | Open Subtitles | قلت لايمكننا أن نكون أصدقاء مقربين |
| Beynim ve ben çok iyi arkadaşız. Bana her şeyi anlatması gerek. | Open Subtitles | فأنا وعقلي أصدقاء مقربين يجدر به إخباري بكل شيء |
| Biz çok iyi arkadaştık, Ben. | Open Subtitles | "لقد كنا أصدقاء مقربين "بن |
| Moray ile çok iyi dost olacağız. | Open Subtitles | موراي وأنا سنصبح أصدقاء مقربين |
| Ondan gerçekten hoşlandım. Sizin neden en iyi arkadaşlar olduğunuzu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | لقد أعجبتنى حقاً،أستطيع أن أدرك لماذا أنتم أصدقاء مقربين |
| Gerçekten çok yakın arkadaştık, diyebilir miyiz? | Open Subtitles | لنقل بأننا أصدقاء مقربين جدا |
| - Dicky, yoksa yanında ki Lenny'mi? - Biz kreşte en iyi arkadaşlardık. | Open Subtitles | ديكي هذا انت و ليني لقد كنا أصدقاء مقربين في الحضانة |
| Moskova'da yakın arkadaşlarım var. | Open Subtitles | (لدي أصدقاء مقربين في (موسكو |
| Pekâla? Bu rahip ve bu haham, en iyi arkadaşsınız öyle mi? | Open Subtitles | إذن هناك قس وحاخام وهما أصدقاء مقربين |
| Aklınıza gelen yakın arkadaşı ya da komşusu yok mu? | Open Subtitles | هل كان لديها أصدقاء مقربين أو الجيران الذي قد تعرفهم؟ |