| - Öyle mi? arkadaşları, benim arkadaşlarımdan, onu dışarı davet etmemi, istemişlerdi. | Open Subtitles | أصدقائها سألوا أصدقائي كي يطلبوا مني أن أطلب منها أن تخرج معي |
| arkadaşları onun için elinden geleni yapıyorlar ama yardıma ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أصدقائها يفعلون ما في وسعهم للتستر عليها ولكنهم بحاجة إلى المساعدة |
| ne sizi, ne arkadaşlarını, ne mezuniyet balosunu ne de 8. yaşgünü partisini.. | Open Subtitles | لا أنتِ , ولا أصدقائها أو حفلات مدرستها ولا حفلة ذكرى ميلادها الثامنة |
| Bir gün evden okula yürüyecek veya buluşmaya çıkacak ya da arkadaşlarıyla takılacak. | Open Subtitles | يوم ما، ستعود من المدرسة الى البيت. ربّما تعود أو تتمشى مع أصدقائها. |
| arkadaşlarının adını vermediği takdirde onu ihbar etmekle tehdit etti. | Open Subtitles | هدد بالإبلاغ عنها إذا لم تقر له عن أسماء أصدقائها |
| Ayrıca en iyi arkadaşlarından birini ölümüne dövüp öylece bıraktım. | Open Subtitles | كما أنّي ضربت أحد أصدقائها الأعزّ حتّى أغشيته وتركته للموت |
| Evet, onun hiç arkadaşı yok, biz herkese onunla arkadaş olmasını söylemeye geldik. | Open Subtitles | لذا جئنا إلى هنا لنخبر كل الناس بأن يصبحوا أصدقائها هذا لطيف جداً |
| Evet, şimdi kız arkadaşlarına bizim yaşımızdaki adamların yakından nasıl olduğunu anlatabilir. | Open Subtitles | بالطبع ، ستخبر أصدقائها بأن رجل فى مثل عُمرنا فهو مثل الومضـّـة |
| Anlaşılan tüm arkadaşları bunu yapıyor ve annem benim de yaptığımı söyledi ve bu bana şunu düşündürdü: Bunu yapmayı ne zaman bıraktım? | TED | و يبدو إن كل أصدقائها يقومون بذلك وقد أخبرتني والدتي إني أيضاً كنت أفعل ذلك و هذا دعاني للتفكير متى توقفت عن فعل ذلك ؟ |
| Kendimi bildim bileli büyükannem ve arkadaşları hep birlikte yorgan dikerlerdi. | Open Subtitles | على قدر ما أستطيع أن أتذكر كانت جدتى و مجموعة من أصدقائها جزئا من فريق يعمل فى صناعة الألحفة |
| Tüm arkadaşları erkek olan ilginç bir kadın o. | Open Subtitles | شيء غريب عن إمرأة والتي أصدقائها جميعهم رجال |
| Ailesi ve arkadaşları olan bir avcı. Broşürde böyle demiyordu. | Open Subtitles | المُبيدة مع عائلتها و أصدقائها لم يكونوا في الحسبان |
| arkadaşlarını ve dostlarını bir araya getirdi ve beraber, dünyanın en başarılı ağaç dikme kampanyalarından birini yarattılar. | TED | اجتمعت مع أصدقائها وحلفائها، ومعاً استطاعوا تنفيذ ما أصبح واحدة من أنجح حملات زراعة الأشجار في العالم. |
| Sally. Kayboldu. Bütün arkadaşlarını aradım. | Open Subtitles | إنها سالي إنها مفقودة لقد اتصلت بكل أصدقائها |
| arkadaşlarıyla şarap içiyorlarmış ki sanıyorum ki kadın hamile olduğunun farkında değildi. | Open Subtitles | إحتساء النبيذ مع أصدقائها يُشير إلي لـم تكن تعلم أنها كانت حامل. |
| Bir gün evden okula yürüyecek veya buluşmaya çıkacak ya da arkadaşlarıyla takılacak. | Open Subtitles | يوم ما، ستعود من المدرسة الى البيت. ربّما تعود أو تتمشى مع أصدقائها. |
| Onun tüm arkadaşlarının yanında olmak senin için iyi olmaz. | Open Subtitles | هذا ليس مكانًا يصحّ أن تتواجدي فيه بين كلّ أصدقائها. |
| arkadaşlarından bazıları, onun gibi güzel bir kadına borç vermeyi kabul eder. | Open Subtitles | أنا واثق من أن أحد أصدقائها النبلاء سيكون عازماً كفاية على أن يقرض مثل هذة المرأة الجميلة احدى عشر ألفاً |
| TabiÎ, Phoebe'nin beni hiç arkadaşı olarak görüp görmediğini bilmiyorum, | Open Subtitles | بالطبع أنا لا أعلم إن كانت فيبي تعتبرني من أصدقائها, |
| Ya arkadaşlarına, ailesine anlattıysa? | Open Subtitles | وماذا لو كانت قد أخبرت بعض من ذويها أو أصدقائها قبل موتها؟ |
| Harika fikir, belki yanında birkaç peri arkadaşını da getirebilir. | Open Subtitles | فكرة عظيمة، و ربما تستطيع دعوة أصدقائها الخياليون |
| İyi yetişmiş bir örgütleyici 100 arkadaşının davranışını değiştirebilecek güçte. | TED | مشاركة واحدة مدربة جيدًا لديها القوة لتغيير سلوك 100 من أصدقائها. |
| En iyi eşcinsel arkadaşıyla, en iyi eşcinsel arkadaşım evleniyor. | Open Subtitles | أعز أصدقائها الشاذ سيتزوج أعز صديق لي الشاذ |
| Hanımefendi İskoç dostları tarafından kendine iyi davranıldığını iddia ediyor. | Open Subtitles | تدعي السيدة أنه تَمَ معاملتها بإحسان مِن قِبل أصدقائها الإسكتلنديين |
| Ve kız görmem için beni birkaç arkadaşına yolladı. | Open Subtitles | و قامت بجرِّي إلى منزل أحد أقارب أصدقائها لمقابلة فتاة |
| O-Ren'in avukatı, en iyi dostu ve sağ kolu... yarı Fransız, yarı Japon Sofie Fatale. | Open Subtitles | هى محامية أوران و أفضل أصدقائها و اليد اليمنى لها امرأة نصف فرنسية نصف يابانية اسمها صوفى فيتال |