| Bayan Clyde'ı içerde kilitli tutmakta ısrar edersen, o anahtara ulaşmak için ikimiz gerekecek. | Open Subtitles | إذا أصريت على غلق باب غرفة مس كلايد فهذا سيتطلب إثنان منا للوصول إلى ذلك المفتاح |
| Yasalarımızı çiğnemekte ısrar eder ve bu kapıdan geçmek istersen, hayatım pahasına seni durdurmak zorundayım. | Open Subtitles | وإن أصريت على خرق قانوننا ،والمرور من هذه البوابة فلا بد أن أردعك حتى لو خاطرت بحياتي |
| Beni sorgulamakta ısrar ederseniz, avukatımı çağırmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | لو أصريت على اتستجوابى, لابد ان اتصل بالمحامى |
| Ben de size tamamıyla güvenecek biri olması konusunda ısrarcı davrandım. | Open Subtitles | وانا أصريت على ان تكون الشخص الوحيد الذي يأتمنك |
| Ve peşimden gelmekte ısrarcı olursanız şunu aklınızdan çıkarmayın kaybedecek bir şeyi olmayan bir adamdan daha iyi bir oyuncu yoktur. | Open Subtitles | و إذا أصريت على السعي ورائي، فإنتبه لذلك جيداً، لا يوجد منافس أفضل من رجل ليس لديه ما يخسره. |
| Tamam Boyle. Sadece senin ısrarın yüzünden, 2 numarayı bırakmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً, يا (بويل), وفقط لأنك أصريت على قولي لهذا |
| Tamam Boyle. Sadece senin ısrarın yüzünden, 2 numarayı bırakmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً, يا (بويل), وفقط لأنك أصريت على قولي لهذا |
| Kasvetli Yorkshire'dan çağırmamda ısrar ettiğiniz koruyucum. | Open Subtitles | تلك الحارسة الأمينة التي أصريت على أن أستدعيها من يوركشاير |
| Kasvetli Yorkshire'dan çağırmamda ısrar ettiğiniz koruyucum. | Open Subtitles | تلك الحارسة الأمينة التي أصريت على أن أستدعيها من يوركشاير |
| Bu işle ilgilenmem istendiğinde geçidin işlevselliğini sürdürmesinin çok tehlikeli olacağı konusunda ısrar etmiştim. | Open Subtitles | أصريت على أن البوابة كانت خطرة لبقائها تعمل |
| Diğer yandan tam bir soruşturma yapılmasında ısrar edersen seni koruyamam. | Open Subtitles | إذا أصريت على إجراء تحقيق كامل فلن أتمكن من حمايتك |
| Günlük mantıklı bahane kotanı aştın seni de arkadaş olarak kaybetmek istemediğim için beni neden görmezden geldiğini öğrenmekte ısrar ediyorum. | Open Subtitles | لقد تجاوزت العدد اليومي من الأعذار و بما أنني لا أريد أن أخسر صداقتك أصريت على معرفة لماذا تتفادين مقابلتي |
| Almak için ısrar ettiğin 16 hayvan temalı kanalın olduğu bir uydu sistemimiz var. | Open Subtitles | نظام الأقمار الصناعية الذي أصريت على شرائه يزودنا بـ16 قناة مخصصة للحيوانات. |
| Beş parasızdı. Gitmesi için ısrar ettim. | Open Subtitles | كانت مفلسة، انا أصريت على رحيلها |
| Aramıza katılması konusunda ısrarcı davranmıştınız. | Open Subtitles | لقد أصريت على مجيئها |