ويكيبيديا

    "أصيبت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vuruldu
        
    • yaralandı
        
    • vurulmuş
        
    • geçirdi
        
    • olmuş
        
    • yakalandı
        
    • kaptı
        
    • çarptı
        
    • geçirmiş
        
    • yaralanan
        
    • vurulduğu
        
    • yaralandığını
        
    • isabet
        
    • kapmış
        
    • yaralanmıştı
        
    Eskort pilotlar rapor veriyor: Air Force One havadan havaya bir füze tarafından vuruldu! Parçaları çölün üstüne düşüyor. Open Subtitles الطيارين المصاحبين ابلغوا أن طائرة الرئيس قد أصيبت إصابة غير مباشرة من صاروخ من الجو، والأشلاء تتساقط في الصحراء
    Air Force One havadan havaya bir füze tarafından vuruldu! Open Subtitles أن طائرة الرئيس قد أصيبت بضربة غير مباشرة بصاروخ من الجو
    Babasının bir kaç kaburgası kırıldı ama Lucy başından ciddi yaralandı. Open Subtitles انكسرت بعض ضلوع أبيها أما هي فقد أصيبت في مخها بشدة
    Covington ve Ryack'i ararken Pathet Lao askerleri tarafından vurulmuş. Open Subtitles لقد أصيبت طائرته وهو يبحث عن كوفنغتن ورياك
    Kuzey Atlantik'te gemisi torpillendi ve 25 gününü bir salın üzerinde geçirdi. Open Subtitles رجل أصيبت سفينته بطوربيد و يقضى 25 يوما على طوف بشمال الأطلنطى
    Kız kardeşi grip olmuş ve mikroplarını etrafa yaymak istemiyormuş. Open Subtitles أختها أصيبت بالإنفلونزا وهي لا تريد نشر الجراثيم
    Birkaç yıl öce zatürreye yakalandı ve aile doktorların tedavisine izin vermedi. Open Subtitles سنوات عديدة مضت، أصيبت بالتهاب رئوي، ولم تود العئلة ترك طبيب يعالجها.
    Kartal Bir vuruldu. Delta Beş ayrılın! Delta Beş! Open Subtitles النسر الأول أصيبت ,فى منطقة دلتا خمسة دلتا خمسة
    Bu konu onları da ilgilendiriyor. Çünkü ajanlarından birisi vuruldu. Open Subtitles لديهم شيء على المحكّ هنا لأنّ عميلتهم أصيبت
    Sen de beni dinle lan! Kız kardeşim vuruldu ve durumunun nasıl olduğunu kimse söylemedi. Orada da bir ceset var. Open Subtitles وأنا أريدكَ أن تصغي، لقد أصيبت أختي، ولا أحد يخبرني بحالتها وتلك جثّة ميت
    Birkaç hafta önce, yat gezisindeki bir İngiliz aile... rastlantı eseri adaya çıktı ve küçük kızları yaralandı. Open Subtitles منذ بضعة أسابيع عائلة بريطانية خلال سفرها على متن يخت صدفة عثرت على الجزيرة و طفلتهم الصغيرة أصيبت بأذى
    Arkadaşım yüzünden yaralandı ama benim yalnızca süveterim yırtıldı. Bunun haricinde yaralanmamıştım. Open Subtitles أصيبت صديقتي في وجهها، بينما تمزقت سترتي فقط ولم أصب بأذى غير ذلك
    İkinci suçluyla savaşırken ağır şekilde yaralandı. Hinata başardı mı! Open Subtitles لقد أصيبت بجروح بالغة عندما كانت تقاتل الشخص الثاني من تلك العصابة
    Arabada vurulmuş bir kadın, değil mi? Open Subtitles إنها إمرأة أصيبت بطلق نارى فى الرأس , أليس كذلك ؟
    Az önce haberlerde gösterdi. Bir kız silahla vurulmuş. Open Subtitles لقد كان علي الأخبار للتو فتاة أصيبت بطلق ناري
    Bir kaç saat boyunca hafif bir beyin sarsıntısı geçirdi. Open Subtitles ,و قد أصيبت بإرتجاج بالمخ و الذي إستمر لبضع ساعات
    İnfekte olmuş kız, trenden bu istasyonda indi. Open Subtitles بنت أصيبت بالفيروس القاتل نزلت من القطار في هذه المحطة.
    Birlikte gitme niyetinde olduğumuzdan, daha planlamanın başlarındayken beyin tümörüne yakalandı. TED كنت و إياها في المراحل الأولى من التخطيط. و نوينا الذهاب معا. عندما أصيبت بورم في الدماغ
    Bir piknik sırasında fena bir mikrop kaptı, aylarca hastalık çekti. Open Subtitles أصيبت بنوع مؤلم من الجراثيم وظلت مريضة لمدة أشهر...
    Paige bir enerji topu, o bir plazma topu çarptı çarptı değildi. Open Subtitles مما يعنى أن بايج لم تصب بكرة طاقة بل أصيبت بكرة بلازما
    Galiba 911'i aramadan birkaç saat önce kalp krizi geçirmiş. Open Subtitles يبدو أنها أصيبت بنوبة قلبية قبل ساعات من إتصالها بالطورائ
    Biraz önce yaralanan o kadın oldu, sen değil. Open Subtitles تلك السيدة أصيبت أصابة خفيفة ، لكن ليس أنت
    Bu o kadının dün gece vurulduğu yer değil mi? Open Subtitles أليس هذا المكان الذي أصيبت فيه تلك السيّدة ليلة أمس ؟
    Neler hissettiğini anlayabiliyorum fakat Angela'nın birinci saatte yaralandığını bilmiyordum. Open Subtitles أعرف ما تشعر به لكننا لم نعرف أن أنجليا أصيبت فى المرة الأولى
    Ve bir odaya girdim. Ve fark ettim ki bu odaya bir füze isabet etmişti. TED دخلت إلى غرفة وأيقنت أنها قد أصيبت بقذيفة.
    Bir arkadaşım sıcak su havuzundan Legonare hastalığını kapmış olabileceğini düşünüyordu. Open Subtitles احدى صديقاتي ظنت أنها أصيبت ببكتيريا ليجونيرس في حوض ساخن.
    Hamile gelinim ciddi şekilde yaralanmıştı... ama şiddet asla çözüm olamaz. Open Subtitles وزوجة أبني الحامل أصيبت بأصابات خطيره و العنف ليس ايجابيا ابدا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد