| yemek yapabiliyorum, dikiş dikiyorum, ağzımı kapalı tutup, kara borsada çalıntı mücevher satabiliyorum. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أطبخ , احيك أصمت وابيع المجوهرات المسروقه فى السوق السوداء |
| yemek pişiremiyorum, çok çalışıyorum ve yılın annesi de sayılmam. | Open Subtitles | أنا لا أطبخ, أعمل كثيراًً لست الأم المثالية في السنة |
| Temizim, güzel gitar çalıyorum güzel yemek yaparım. Sürekli güzel yemekler yapıyorum. | Open Subtitles | أنا عازف جيتار مُحترم، وطبّاخ جيد، أعني أنني أطبخ الطعام على الدوام |
| Anlamadım? Kaptanın yemeğini yalnız ben pişiririm. | Open Subtitles | فأنا أطبخ للنقيب فقط إذا لم يعجبك ذلك، فتحدث معه |
| Gerçekten senin için yemek yapmak istemiştim ama buna razı olacaksın. | Open Subtitles | أردت حقاً أن أطبخ لك العشاء، لكن هذا ما تحصل عليه. |
| İster inan ister inanma yemek yapıyorum ve misafirimiz var. | Open Subtitles | أنا أطبخ صدّق أو لا تصدّق، و لدينا ضيف هنا |
| Evime gidince buradaki malzemelerle lezzetli bir yemek pişirebilirim. | TED | أستطيع أن أعود إلى البيت, و أطبخ وجبة لذيذة من هذه المكونات. |
| Sizi bilemem ama ben hoşuma gittiği için yemek pişiriyorum. | TED | لا أعرف كيف تشعورون ولكني أطبخ لكي استمتع |
| yemek yaparım, becerikliyimdir, kendi çorap söküklerimi dikerim, asla sarımsak ya da soğan yemem. | Open Subtitles | .. أنا أطبخ ، أبتلع السيوف ، أصلح جواربي ولا آكل أبداً الثوم أو البصل |
| Yarın akşam sana yemek yapayım mı? | Open Subtitles | يمكن أن أطبخ عشاء بالنسبة لك ليلة الغد ؟ |
| Ve şimdi yemek yapamadığımı biliyorum, o yüzden pes ediyorum. | Open Subtitles | والآن أنا اعلم أنه لا يمكنني أن أطبخ لذا أنا أستسلم |
| Onlara, biraz yemek pişirebildiğimi göstermek isterdim. | Open Subtitles | لاني أريد أن أريهم أني أستطيع أن أطبخ قليلا |
| Hayır, aslında çok fazla yemek yapmam. Sadece nasıl görünmeleri gerektiğini planlarım. | Open Subtitles | كلا, لم أطبخ من قبل, أخطط فقط للحصول على كل شيء من خلال مظهري |
| Ve bir gün karısı şöyle demiş "Dur bakalım. Sen bana nasıl yemek... | Open Subtitles | لذا، زوجته تقول، " إنتظر " تخبرني كيف أطبخ ، كيف أنظف البيت |
| Ben onu bütün pişiririm ve o kusmaya başlar. | Open Subtitles | هذا كل ما أستطيع أن أطبخ له و هو يستمر في التقيؤ. |
| Bütün gün manyak gibi bişeyler pişirdim. | Open Subtitles | لقد كنت أطبخ كالمجنون طول النهار |
| Akşama yemek pişireyim mi pişirmeyeyim mi diye merak ettim. | Open Subtitles | أردتُ معرفة ما إذا كان يجب أن أطبخ عشاءاً أم لا؟ |
| Bir gün şu bahçedeki salyangozları pişireceğim. Güveç yapacağım. | Open Subtitles | فى يوماً ما سوف أطبخ القواقع الموجودة فى الحديقة، واصنع منها يخنة |
| Akşam yemeğinde, Riggins'ler için ne pişirmemi istersin? | Open Subtitles | ماذا تريد أن أطبخ لك على العشاء حينما يأتي أولاد " ريجنز " ؟ |
| Kendin pişir. Soba için odunların getirilişini hatırla. | Open Subtitles | أطبخ لنفسك، تذكر أن تجلب الحطب للفرن |
| Övünmek gibi olmasın ama enfes bir yıldönümü yemeği hazırlamış mıyım ne? | Open Subtitles | لا أريد التبجح لكن ألم أطبخ لكٍ وجبة لذيذة في ذكرى زواجنا؟ |
| Ben pişirmeyeceğim, söz veriyorum. | Open Subtitles | أنا لن أطبخ. أعدك. |
| Ben insanlara yemek yemeyi bıraktıracak kadar güzel pişirmek istiyorum. | Open Subtitles | أودُ أن أطبخ طعاماً يجعلهم يتوقفون عن الأكل. |
| Bebekler iyi beslenmeli. Hem yemeyi yavaş pişirmeyi de çok sevdiğimi bilirsin. | Open Subtitles | عزيزي علينا أن نأكل ، وكما تعلم أنا أحب أن أطبخ كل شئ بلطف و على مهل |
| Bütün malzemelerin hazır olmasını bekleyip, sonra pişirmeye başlayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أنتظرّ حتى تجهزّ جميع المكونات و ثم أطبخ |
| Eskiden çocuklarıma kocaman bir et pişirirdim ama şimdi onları ülkeme geri gönderdiler, artık yoklar. | Open Subtitles | كنت أطبخ وجبات كبيرة لكل أولادي ولكن الآن، وبعد أن أُعيدوا لبلدي، لم أعد أطبخ |
| Bir gün, acı soslu yaban tavşanı pişireceğim. | Open Subtitles | يوماً ما, سوف أطبخ أرنباً بالتوابل والصلصة البرّيّة. |