| Mesajınızı alayım ama onun bunu alacağını Garanti edemem. | Open Subtitles | إسمعي .. يسعدني آخذ رسالتك ولكني لا أظمن أنه سيمر لأخذها إذا مهما كان الأمر |
| Mesajınızı alayım ama onun bunu alacağını Garanti edemem. | Open Subtitles | إسمعي .. يسعدني آخذ رسالتك ولكني لا أظمن أنه سيمر لأخذها إذا مهما كان الأمر |
| Üstlerinizin bu olanlardan haberdar olacağını Garanti ederim. Kesinlikle hepimizden bunu duyacaktır. Bir soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | أنا أظمن لكي أن الكل سينسونك هل يمكنني أن أسألك سؤالا |
| Seni temin ederim ki, benim adamımı öldürebilecek birisi kesinlikle profesyoneldir. | Open Subtitles | أظمن لك، إذا كان هناك شخص قادر على قتل احد رجالي فإنه محترف |
| Seni temin ederim, Kaiser gidecek ve belki Veliaht Prens de ama bir hükümdarlık olacak. | Open Subtitles | القيصر سيذهب أستطيع أن أظمن لك وربما ولي العهد أيضاً لكن ستكون هنالك مدة وصاية على الحكم |
| Ona içecek bir şeyler al, Garanti olur. | Open Subtitles | اشتري لها شي تشربه, وأنا أظمن لك ذا الشي. |
| Garanti ederim ki, teklifilerini kabulün, onları çıldırtır. | Open Subtitles | أظمن لك لو قبلت عرضه لأصابهما الهلع انت على خطئ |
| Ama sana Garanti veriyorum. | Open Subtitles | لكني أظمن لك، أعطني كأساً من السكوتش، وسأعطيكَ |
| Ki yarışmalar 5 hafta sonra, ama size Garanti ederim ki | Open Subtitles | التي تبقى عليها خمسة أسابيع وأنا أظمن لكم |
| Garanti veriyorum, o dans hareketlerini yapabilir, adamım. | Open Subtitles | أنا أظمن بأنه سيتعلم الخطوات بسرعة يارفاق |
| Garanti ederim ki, yarın akşam 8:30'a kadar bu 8 milyonun her biri Jack Terry'nin hikayesine inanmaya başlayacak. | Open Subtitles | سايرٌني. أظمن لك بحلول 8: 30 ليلة غد |
| İyi sohbetler olacağına Garanti veriyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أظمن لك محادثات جيدة |
| Birkaç hafta içinde yalvaracağını Garanti ederim. | Open Subtitles | ،وبعد أسبوعين .أظمن أنها ستترجى لأجلك |
| Garanti ediyorum ki bu konuyu konuşacağız. | Open Subtitles | أظمن لكِ بأننا سنتحدث عنه |
| Sana bunu Garanti ederim. | Open Subtitles | أظمن لك ذلك |
| - Garanti veriyorum. | Open Subtitles | أظمن ذلك |
| Ama seni temin ederim, o tarafa doğru 160 gün yol giderseniz tuzdan başka bir şey bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لكني أظمن لكِ أن بعد 160 ،يوم من الذهاب خلال هذا الطريق فليس هناك سوى الأراضي المالحة. |
| Seni temin ederim bunu yapan Athena olmayacak. | Open Subtitles | أظمن لك انها لن تكون (آثينا) من يفعلها وهل تعرف حنى كم هذا سيء بالنسبة لك؟ |
| Seni temin ederim,emniyette. | Open Subtitles | -إنّها بمأمن, أظمن لك ذلك . |