| Aslında bu öğlen geleceğini sanıyordum. | Open Subtitles | فى الواقع,أعتقدت أنه سيكون موجودا تلك الليلة |
| Ben birbirimizi bir daha görmemeye karar verdik diye sanıyordum. | Open Subtitles | حقا؟ أعتقدت أنه بسبب أننا قررنا ألا نقابل بعضنا مرة أخرى |
| Bekçi köpeğine ihtiyaç olduğunu düşündüm, efendim. Hem, Damien onu çok seviyor. | Open Subtitles | أعتقدت أنه يمكننا أستخدام كلب حراسه جيد يا سيدى و داميان يحبه |
| Kasha'yı daha iyi anlamak için yardımcı olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنه ربما يساعدنا في معرفة كاشا بشكل أفضل قليلاً |
| Onun da büyü gücü var diye aynı olduğumuzu sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت أنه بما إنها تمتلك قوى سحرية، إعتقدت أننا متشابهَين |
| Adam ilaç alıyor muydu? Evet. İlk önce uyuşturucu bağımlısı olduğunu sandım. | Open Subtitles | نعم في بادئ الأمر أعتقدت أنه يأخذها لأنه كان مدمن على المخدرات |
| Sakin bir yerde konuşmamızın çok daha iyi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنه من الأفضل التحدث على إنفراد بمكان أقل رهبة. |
| Konu küçük girişimimiz olduğunda aramızda kalacağı konusunda anlaştık sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنه مفهوم أنه بخصوص مشروعنا صه هى الكلمه |
| Cinayet aletinde parmak izi olmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنه لا يوجد بصمات على سلاح الجريمة |
| Ama ben sandım ki... 40 yıldır hiç kimse Cylonları ne gördü, ne duydu sanıyordum. | Open Subtitles | لكننى أعتقدت أعتقدت أنه لم يسمع أو يرى أحدا أي من السيلونز لمدة أربعون عاماً |
| Uçak kazasından biri sanıyordum 6 ay önce oraya getirilmiş.. | Open Subtitles | لكنني أعتقدت أنه من الطائرة للأسف لا لقد دفنه السيد توماس في حقيقة الأمر منذ ست سنوات |
| Ben dün sanıyordum ama aslında bugün gidiyoruz. | Open Subtitles | لقد أخطأت فقط ، أعتقدت أنه الأمس، لكننا نلتقي اليوم |
| Sen silahları almaya gittiğinde düşündüm ki o güce ve vahşiliğe tekrar ulaşıp kontrol edebileceğim bir yol varsa... | Open Subtitles | لقد ذهبت لتتسلح ..أعتقدت أنه إذا كانت هناك طريقة ما يمكننى من خلالها الولوج الى تلك القوى مرة اخرى |
| Sizlere özel bir şey vermeden buraya gelmemem gerektiğini düşündüm. | TED | أعتقدت أنه لا يمكن أن آتي هنا دون أن أعطيكم شيئا خاصا. |
| Bekçi köpeği olarak kullanırız diye düşündüm, efendim. Damien da onu çok sevdi. | Open Subtitles | أعتقدت أنه يمكننا أستخدام كلب حراسه جيد يا سيدى و داميان يحبه |
| Öyle bir anlattın ki, ayakta duramıyor sanmıştım. | Open Subtitles | بالطريقة التى أخبرتنى بها أعتقدت أنه بالكاد يستطيع النهوض |
| Bunu yapamam. Çok üzgünüm. Yapabilirim sanmıştım ama yapamam. | Open Subtitles | لا يمكننى فعل ذلك , معذرة أعتقدت أنه يمكننى .. |
| Eğer doğru eve, doğru arabaya ya da doğru adama sahip olursam mutlu olabileceğimi sandım. | TED | أعتقدت أنه إذا ما إمتلكت المنزل المناسب ,و السيارة المناسبة أو الرجل المناسب فى حياتي حينها سأكون سعيدة |
| Budist olduğunu sandım, aksi taktirde ona Noel kartı gönderirdim. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنه بوذى وإلا لكنت بعثت له بطاقة معايدة فى الكريسماس |
| Gezegende yaşayan yok, ama daha yakından bakmaya değer diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | الكوكبَ غيرُ مأهولٍ بالسّكان لكني أعتقدت أنه يضمن لنا نظرة أقرب |
| Onun sadece bir sıçan olduğunu düşünüyordum ama başından beri süper sıçanmış. | Open Subtitles | أعتقدت أنه كان مجرد جرذ ، لكنه كان أعظم جرذ طوال الوقت. |
| Yabancının heybesi de orada. Onu isteyeceğini düşündü. | Open Subtitles | كيس الغريب هناك أيضاً أعتقدت أنه ربما أنك تريدين الحصول عليه |